Senaryoda Diyaloglar

Senaryoda Diyaloglar

Bir senaryo yazarı her şeyden önce yazdığı hakkında yeterince bilgi sahibi olmalı ve ne anlatmak istediğini bilmelidir.  Bu amaçla da izleyici üzerinde duygusal bir etki yaratmanın çeşitli yollarını kullanmalıdır.

Bu yöntemlerden biri de Senaryoda Diyaloglar, yani karakterler arasında geçen konuşmalardır.

Senaryo yazarı görüntülerle gösteremediği şeyleri diyaloglarla anlatır.

Etkileyici ve sürükleyici mükemmel diyaloglar yazmanıza yardımcı olabilecek bazı önerilerimizi şöyle sıralamaya çalıştık.

Senaryoda Diyaloglar üzerine bazı öneriler.   

 1.Karakterlerin ne söyledikleri değil ne yaptıkları önemlidir: “Bir karakter, ‘dürüst bir adam’ olduğuna dair yemin edebilir, ancak onları tanımlayan eylemleridir.”

2.Yalan söylemek iyidir! Bu Senaryoda Diyalogları ilginç kılar. Bir karakterin saklayacak bir şeyi olduğunda, diyalog her zaman merak uyandırır.

3.Yani seyirciyi asla ihmal etmeyin. Açıklamayı dışarıda bırakmak bunun en iyi yöntemlerinden biridir.

4.Her zaman izleyiciyi kahramanın tek hedefine doğru ilerletecek diyaloglar kurun.

5. Kesinlikle gerekli olmadıkça karakterlerinizi konuşturmayın.

6.Çoğu zaman diyaloğu geliştirmenin en iyi yolu onu kesmektir.

7. Özellikle temposu yüksek bir filmin senaryosunu yazıyorsanız kısa diyaloglar kullanmaya çalışın. Tarantino’nun kült klasik filmi “Pulp Fiction- Ucuz Roman” da olduğu gibi.

8. İnsan hikayelerini karakterlerin karşılıklı tartışmaları şeklinde anlatan bir senaryoda uzun ve ağdalı diyaloglar kullanmak mümkündür. Bunun da en iyi örneği Fransız filmleridir.

9. Soru ne kadar güçlü olursa, hedef kitleniz o kadar çok etkileşime girer. Yani karakterinize sorduracağınız soru açıklamasın, izleyiciyi düşündürsün, merak ettirsin ve keşfettirsin.

10. Çatışma! İyi bir diyalog kurmanın en kolay yollarından biri çatışmadır. Çatışmayı asla ihmal etmeyin. Unutmayın bir filmi ileriye taşıyan şey Çatışmadır.

Studyo-Somuru-Filmler
                             Pulp Fiction
Senaryoda Diyaloglar
                Bir-Kadın-Meselesi

Senaryoda 3D Karakterler Yaratmak

Senaryoda 3D Karakterler Yaratmak

Üç boyutlu (3D) karakterler yaratmak, senaryo yazımının en zor yönlerinden biridir.

Burada 3D- üç boyutludan kasıt elle tutulabilir gibi, ortamda yer kaplayan bir hacmi olan gerçekçi varlıklar yaratmaktır.

Her karaktere kendinizden bir parça katarsanız karakterin motivasyonlarını belirlemek veya bir sahnedeki davranışlarını anlamak sizin için daha kolay olabilir.

Ama en önemlisi izleyicinin de karakter ile bağlantı kurması kolaylaşacaktır.

Ancak bu, karakterlerin otobiyografik olması gerektiği anlamına gelmez.

Bunun yerine, yazarın, izleyicinin bağlantı kurmasını istediği karakterler ile kişisel olarak bağlantı kurmanın bir yolunu bulması gerekir.

Yazar karakterlerle bağlantı kuramazsa, Senaryoda 3D Karakterler yerine karikatürler veya klişeler olarak karşımıza çıkarlar. Ve izleyicinin hikayeyle bağlantısı kopar.

Ayrıca izleyiciye karakterin ne istediğini göstermek de gerekir.

Hedefleri neler? Onları motive eden ve harekete geçiren nedir?

Siz Senaryoda 3D Karakterler’ inize kim olduklarını söylüyorsunuz onlar da izleyiciye kim olduklarını anlatıyorlar.  Karakterlerinizle konuşun; size neye ihtiyaçları olduğunu söyleyeceklerdir.

Artık bunu kâğıda dökmek de  sizin işinizdir.

Birçok yazar, karakterlerine kendi kişiliklerinin, deneyimlerinin ve gözlemlerinin unsurlarını aşılar. Bu, karakterlerin otobiyografik olduğu anlamına gelmez, ancak motivasyonlarının ve davranışlarının daha derin bir şekilde anlaşılmasını sağlar.

Bu şekilde Senaryoda 3D Karakterler yaratmanın kolay bir yolunu yakalamış olursunuz.

Senaryoda 3D Karakterler yaratmanın kolay yolları üzerine bazı fikirler:

*Her karakteri başrol olarak ele almak: Küçük karakterlerin bile kendi benzersiz bakış açıları, motivasyonları ve geçmişleri olmalıdır.

Her karakteri kendi hikayesinin kahramanı olarak hayal etmek, onları ete kemiğe büründürmeye ve kendilerini daha gerçek hissetmelerine yardımcı olur.

*Karakterleri karşıtlıklarına göre tanımlamak: Çatışma drama’nın kalbidir ve karakterler genellikle neye karşı mücadele ettikleriyle tanımlanır.

Çatışma konusu başka bir kişi, toplumsal normlar, kendi kusurları ve hatta geçmişleri olabilir.

*İnandırıcılık için çabalamak: Yarattığınız insanlar, kişilikleri ve koşullarıyla tutarlı bir şekilde davranmalıdır.

 Onları hem güçlü hem de zayıf yönleri, erdemleri ve ahlaksızlıkları ile tanımlayın.

Eylemlerinde ve motivasyonlarında net bir çizgi çizmelerine izin verin.

*Kusurları ve çelişkileri kucaklamak: Gerçek insanlar karmaşık ve çelişkilidir ve kurgusal karakterler de öyle olmalıdır.

Mükemmel karakterler genellikle sıkıcı ve izlenmezdir.

*Gerçek insanları araştırmak: Karakterlerle benzer meslekleri veya deneyimleri paylaşan insanlarla konuşmak, dilleri, tavırları ve dünya görüşleri hakkında değerli bilgiler sağlayabilir ve size yol gösterici olabilir.

Senaryoda-3D-Karakterler-3

Senaryoda-3D-Karakterler

 

Senaryoda-3D-Karakterler

Siyah Renk, Sinemasal Anlatımda Yeri…

Siyah Renk

En koyu renktir.

Siyah Renk, bitiş, yok oluş ve vazgeçmek demektir.

Süper kahramanların bilinç altı kötü kişiliklerinin hakim olduğu filmler genellikler siyahı kullanırlar.

Karakterlerin bunalıma sürüklendiği sahneler genellikle Siyah Renk ile  temsil edilirler.

Hikayenin son sayfasıdır, artık yazacak hiçbir şey kalmamıştır.

“Cool ve zayıf görünme arzusu dışında” Siyahı Renk seçen insanlar kendi kaderlerine isyan ederler.

Ve hayatta hiçbir şeyin istedikleri gibi olmadığını düşünürler.

Renk seçiminde ise aşırı duygu ve davranışların dizginlenmesini temsil eder.

Siyah-Renk-

Siyah-Renk

siyah-Renk

                                                                                  Karayip Korsanları

 

Kırmızı Renk, Sinemasal anlatımda yeri…

Kırmızı Renk

Kırmızı Renk enerji demektir, hayatı temsil eder.

Kan basıncını yükseltir, solunumu ve kalp atışlarını hızlandırır.

Arzu, şehvet, cinsel istek demektir.

Aşkın rengi de kırmızıdır.

Aşıklar birbirlerine ilgilerini göstermek için kırmızı gül sunarlar.

Gülün Kırmızı olması bu bağlamda arzu ve isteğin sembolüdür.

Salgıları ve sinir sistemini etkilediği için güçlü libido, kazanma ve ilerleme isteği, güç ve kontrol arzusu demektir Kırmız Renk.

Sembolik olarak savaş ve zafer için dökülen kan demektir. Bu açıdan erkekliği de temsil ettiğini düşünebiliriz.

Matador arenada boğayı kırmızı pelerin tutarak üzerine çeker.

Fiziksel ve sinirsel bitkinlik, cinsel gücün kaybedilmesi reddedilmiş  kırmızı ile ilişkilendirilir

Kirmizi-Renk

Kirmizi-Renk-

Kirmiz-Renk

Kirmizi-Renk

                                                                            Maymunlar Cehennemi

Kirmizi-Renk

                                                                                         Taxi Driver

 

Yeşil Renk, Sinemasal Anlatımda Yeri…

Yeşil Renk…

Bizim de geleneksel kültürümüzde genç kızların dokudukları kilimlere duygularını renklerle aktardıklarını biliriz.

Yeşil renk güven, kendine saygı ve kendi değerlerine odaklanma ve tutarlılığı temsil eder.

Sembolik olarak kökenlerine bağlılık, gurur ve değişmezlik demektir.

Yeşil rengin içinde var olan gerilim kişinin gurur duygusunu güçlendirerek dış etkilere karşı bir duvar oluşturmasına yol açar.

Bu korumacılık eleştiri, mantık, hafıza, ifade gibi değerleri geliştirerek kişinin kendisi ve başkaları için üretken yaşam beklentisi yaratır.

Yeşil seven kişilerin sıklıkla gastrit, ülser gibi sindirim sistemi hastalıkları yaşamalarının sebebi bir yerde bu kontrolcü yaklaşımdan gelir.

Yesil-Renk
Yeşil-Renk

(Bir Geyşanın Anıları)

 

Yeşil Renk

 

( Beyzanın Kadınları )

 

Brian-De-Palma

( Carrie), Brian De Palma

 

Güney Kore 3

( Squid Game )

 

son on yılın10

( La La Land )

 

Mavi renk, Sinemasal anlatımda yeri…

Mavi Renk

Görüntü üzerinde etkin olan faktörlerden biri de kuşkusuz renktir. Renklerin izleyicilerde değişik duygular yaratabilme gücünden yararlanarak görüntü renkleri ile oynamak film çekimlerinde sıklıkla yapılan uygulamalardan birdir. Bir film hikâyenin anlatmak istediğine bağlı olarak bütünüyle belirli bir renk dengesinde hazırlanabileceği gibi, belirli sahneleri yine dramatik yapıya bağlı olarak belli renklere boyanabilir.

Uzun süre gökyüzüne bakan insanların bedeninde mutluluk verici serotonin hormonunun salgılandığı bilimsel bir gerçektir. Mavi renk kan basıncın, solunum hızını ve kalp atışlarını düşürür. Mavi renge bakan kişilerin bedeninde bir rahatlama ve gevşeme gözlenir.

Sinemada mavi genellikle soğuk renkler kategorisine girer ve depresyon, korku ve kuşatılmışlık duygusu verdiği de bir gerçektir. Son dönemlerde sinemasal anlatımda sıklıkla bu bağlamda kullanılmaktadır.

Uzay ve Bilim Kurgu Filmlerinde de en fazla kullanılan renklerden biridir.

ömer kavur3
“Gece Yolculuğu”, 1987

“Charlie’nin Melekleri” 2003.

 

Kolera Günlerinde Aşk, 2007

 

son on yılın6
“Life Of Pi”, 2013.

 

emilia clarke6
“Above Suspicion”, 2017

 

çizgi roman4
“Ant Man” 2015

 

eniyigörüntü5
Shape-Of-Water, Dan Laustsen, 2017

 

2018 yılı6
“Aquaman” – Yön: James Wan, 2018

 

2018 yılı3
“First Man” – Yön: Damien Chazelle, 2018.

 

eniyigörüntü1
“Blade Runner. 2049” (2018), Dp. Roger Deakins

 

Gece Güzelleri, La Belle des Nuits

Gece Güzelleri

Sinema Tarih Buluşması, Fransız Ustalardan

Genç Claude Gündüzleri öğrencilerine müzik öğretmekte ve geceleri yapıtlar beslemeye çalışmaktadır.

Onun gözünde çevresinde müzikten gerçekten anlayan kimse yoktur.

Ama genç besleyici düşlerinde Paris operasında taşlandırıldığı ve alkışlandığı, en güzel kadınların gönlünü fethettiği bir dünyada yaşamaktadır.

Claude düşleri bir süre sonra gerçekliğe karışmaya başlar ve ideal yaşayan dünyalar arasındaki sınır bulunur.

Claude hangi dünyaya tutunacaktır?

Gece Güzelleri

1952 Fransa.

87 dakika, Siyah-Beyaz.

Yönetmen: direktör René Clair.

Senaryo: René Clair.

Görüntü Yönetmeni:Thirard, Robert Juillard.

Kurgu: Louisette Hautecoeur.

Müzik: Georges Van Parys.

Oyuncular: Gerard Philipe, Martine Carol, Gina Lollobrigida.

Yapımcı: Franco london Films

Rene Clair 1898’de Paris’te doğdu. 1. Dünya Savaşı’na gönüllü ambulans subayı olarak katılan Clair, geçirdiği bir bunalımdan sonra 1918’de kendini bir Dominikan manastırına kapattı.

1919’da La Insurgente gazetesinde muhabirlik yapan Clair, sinemayla aktör olarak “Le Vuit de la Vie” filmi ile tanıştı. Clair 1924’de yönetmen ve senarist olarak ilk filmi “Paris qui Dort” u çevirdi.

Fransız komedi geleneğini tek başına dirilten adam olarak bilinen Clair 1923 ve 50’li yılların arasında 20 kadar filme imza atmıştır.

Bir Kadın Meselesi, Une Affair de Femmes

 

Bir Kadın Meselesi

Sinema Tarih Buluşması, Fransız Sineması

Madame Latour, Alman işgali altındaki Fransa’da tüm komşuları gibi ailesini yokluk ve sıkıntı içinde doyurmaya çalışan evli ve çocuklu bir kadındır.

Bir gün arkadaşına yardım etmek için yaptığı bir kürtaj denemesi başarılı olur.

Latour ismini duyan ve aynı operasyonu kendileri için isteyen diğer kadınlara yardım etmekte önceleri tereddüt eder fakat kolay kazancın çekiciliğine karşı koyamaz.

Ne var ki maddi açıdan ona büyük getirisi olan bu iş, Latour’un içinden çıkamayacağı bir duruma sokacaktır.

Marie-Louise Giraud’un gerçek yaşam öyküsü üzerine kurulu filmde Claude Chabrol günümüzde hala tartışılan iki sorunu işgal altındaki Fransa fonunda perdeye taşıyor. Yalnız başına mücadele veren her kadının sorunsalı ve kürtaj meselesi. Kürtaj cinayet midir,  yoksa kadın özgürlüğü sınırları içinde halan bir seçim hakkı mıdır?

“ Bir Kadın meselesi “ 1989 En İyi Yönetmen, En İyi Aktris Sezarları, 1988 Venedik Film Festivali En İyi Aktris Ödülü ve 1990 Altın Küre En İyi Yabancı Film Ödülü başta olmak üzere dünya çapında pek çok ödül almıştır.

“Bir Kadın Meselesi”

1991 Fransa

108 Dakika Renkli

Yönetmen: Claude Chabrol

Senaryo: Claude Chabrol, Colo Tavarnier

Görüntü Yönetmeni: Thirard, Jean Rebier

Kurgu: Monique Fardoulis

Müzik: Mathieu Cahbrol

Oyuncular: İsabelle Huppert, Francois Cluzet II, Marie Trintignanat, Nils Tavernier, Lolita Chammala

Yapımcı: Marin Kamitz

Claude Chabrol 1930’da Paris’te doğdu. 1950’ler boyunca Chair du Cinema Dergisi’nde sinema eleştirmenliği yapan Chabrol erken 60’lardaki yeni dalga filmlerinin arkasındaki finansal itici güç ve 1958 de çektiği ilk filmi “Le Beau Serge” ile akımın önemli isimlerinden biri haline geldi.

35 yıllık sinema kariyerinde 45 filme imza atan Chabrol insan psikolojisine odaklanan karanlık öykülerin yönetmeni olarak tanınmıştır.

 

Bir-Kadin-Meselesi
Bir Kadın Meselesi

Dünyanın Tüm Sabahları

Dünyanın Tüm Sabahları

Tous Les Matins du Monde.

Sinema Tarih ve Müzik buluşmasında Fransız ustalardan.

Versailles Saray Bestecisi Yaşlı Marine Marais, müziğinin ruhsal fakirliğinden muzdariptir. Marais, bir başka viola da gamba virtüözü olan Mösyö de Sainte Colombe’u anımsar.

Sainte Colombe, Paris’in yozlaşmış yaşamına yüz vermemiş ve münzevi bir yaşam sürerek ikinci karısı için duyduğu aşkı melankolik kompozisyonlarına yansıtmıştır.

Saint-Colombe, Marais’yi gençliğinde yetiştirmeyi kabul etmiş, Marais ise bu inceliği onun kızlarından birini baştan çıkarak ödemiştir. Marais’in Sainte Colombe’un anlayabilmesi için yıllar gerekecektir.

Dunyanin-Tum-Sabahlari-

Eski bir Fransız özdeyişinden esinlenerek adlandırılan, “Dünyanın Tüm Sabahları” hem roman hem de film olarak çok başarılı ve eşine az rastlanır bir örnek olarak kabul gören bir baş yapıttır. Günümüz Fransız edebiyatının en önemli yazarlarından Pascal Quignard´ın en popüler kitabıdır.

Günümüzde Kült Filmler kategorisine de sokulan bu film Fransız sinemasının en önemli yapıtlarından biridir.  En iyi film ve en iyi yönetmen başta olmak üzere 7 dalda Oscar ödülü de kazanan Altın Küre ve Altın Ayı Ödüllerinde de başarısını devam ettiren “Dünyanın Tüm Sabahları” görkemli anlatımı ile müzik ve sinema ilişkisinin güzelliğini de tüm boyutlarını yeniden keşfediyor.

Dünyanın Tüm Sabahları

1991 Fransa yapımı

Süre: 115 dakika

Renkli

Yönetmen: Alain Corneau

Senaryo: Alain Corneau

Görüntü Yönetmeni: Yves Angelo

Kurgu: Marie Josephe Yoyotte

Müzik: Jordi Savali

Oyuncular: Jean-Pierre Marielle, Gerard Deperdieu, Anne Brochet, Guillaume Deperdieu, Carole Richert, Michel Boquet, Jean-Claude Dreyfus.

Film Yapım: Film Par Film, Diwali Films, DD Production, Sedif, FR3.

Alain Corneau

1943’de doğan Alain Corneau yönetmenliğe soyunmadan önce jazz müzisyenliği yaptı. Sinemaya girdiğinde ise Costa Gavras’ın asistanlığını yaptı. İlk filmi 1974 yapımı hapisteki bir uyuşturucu satıcısının hikayesini anlatan “France Societe Anonyme” ile adını duyurdu.

Deniz Yavuz’dan ‘2023, TÜRKİYE SİNEMASI VİZYON RAPORU’

Antrakt’ın önceleri haftalık olarak yayımlanan Sinema Gazetesi aracılığıyla, günümüzde de dijital olarak, 1990 yılından bugüne dek her hafta, aralıksız olarak ilgilileri ve sinema piyasasıyla paylaştığı gişe raporlarının bir yenisi, bu kez 2023 yılını kapsayan geniş raporu, sinema profesyonelleri ve ülke sinemasının girişimcileri ile araştırmacılar için derlendi. 50 sayfa, 10.947 sözcük, 24 grafik ve 27 adet tablo eşliğinde‘2023, Türkiye sinemasının vizyon raporu’ adlı bu çalışma sinema araştırmacısı, gazeteci – yazar Deniz Yavuz tarafından tamamlandı. Antrakt, 34 yıldır belirli periyotlarda kapsamlı gişe raporlaranısinema piyasasının gelişimi ve tutarlı kaydı adına gerçekleştiriyor.
İngilizce ve Türkçe olarak kaleme alınan raporun sirkülasyonunu kurumun resmi e-posta adresine yapılacak taleplerle sağlanıyor. (bilgi@antraktsinema.com adresinden talep edilebilir ve bilgi alınabilir.) Çalışma telif bedeli karşılığında, isme ya da kuruluşa özel olarak hazırlanmış PDF nüsha olarak iletiliyor. Bu tür çalışmaların desteklenmesi gerektiği düşünülerek raporlardan elde edilecek gelirin bir kısmının; 2024’ün ilk günlerinde resmi olarak kuruluşu yapılan ‘Sinema Araştırmaları Merkezi – SİAMER’e bağış olarak bırakılacağı da Antrakt tarafından açıklandı.
Raporda neler var:
Aramızdan ayrılanlar / Yıllık hasılat, bilet toplamı, artış düşüş oranları, ‘per capita’ / Yıllık film sayıları yerli yabancı, artış oranları, vizyon harici filmler / En çok bilet satışı gerçekleştirenler / Son on yılda beş yüz binlik satışı geçen film sayıları / Yakın tarihin ‘en çok’ları /Periyotlara göre bilet satış adetleri ay hafta gün, haftalık puzzle’lar / Bilet fiyatı ortalaması, yabancı ülkeler karşılaştırma /Yabancı ülkelerdeki TR. filmleri / Yabancı ülkelerdeki toplam sayılar hasılat ve bilet, top 10 / Yeni yıla başlangıç karşılaştırmaları / Sinema sayıları, lokasyon, perde, koltuk sayıları / Bölge kırılımlarına göre ve illere – ilçelere göre bilet satışları / Tarzlarına göre bilet satış adet ve yüzdeleri /Ülkelerine göre film satış adet ve yüzdeleri / Yaş sınırlandırlamalarına göre satışlar / DUB, 3D, IMAX ve MPAA’lar / Dağıtımcılar, ithalatçılar /Korku filmleri 2023 ve genel / Farklı başlıklar ve 2023 hakimiyetleri
 
 
Rapordan:
“Türkiye’deki 922 ilçenin 236’sında günümüzde film gösterimi yapılıyor. 81 ilin tamamında ise en az bir tane sinema kompleksi mevcut. Daha önce de belirttiğimiz üzere günümüzde ‘filmleri ücra topraklara götürmek’ olarak yüzleşilen dert, yerini ‘filmlere insan getirmek sorunu’na dönüşmüş durumda. Daha net söylemek gerekirse, bugün için köylere, mahallelere gezici perdelerle ya da portatif salonlar eşliğinde, tırlarla film götürmek yerine birbirinden önemli kültür salonlarına, oralarda gerçekleştirilen nitelikli gösterilere insanları taşımayı denemeli, sadece filmleri izlemeyi değil, sinemaya gitme kültürünü de yaygınlaştırmaya çalışmalıyız.”
 
“ 2023 yılında 85 milyonu aşan Türkiye nüfusuna göre sinemaya gitme oranı 0,36 oldu. Bu oran yıllık bilet satışı, nüfusunun üzerinde olan ülkelerde pandemi sonrasında da hiç 1,1 oranının altına düşmezken bütün dünyada ‘per capita’ olarak bilinen ölçü 2022’de de Türkiye için 0,42’ydi. ”
 
 
“2023’te yıllık 550 bin satış bandını aşan on il toplam senelik satışın %68’ini oluşturdu. Bu on ilde toplamda 21,1 milyon adet bilet satışı gerçekleşirken, diğer illerin toplamı 10,2’de kaldı. Aynı toplam 2022’de 22,4 milyona 13,8’di. %68’lik satış dilimini oluşturan on ilden Bursa ve Mersin yıl geçişindeki en sert düşüşü, %16’yla yaşayan iller oldular. İzmir iki yıllık dilimde sinema seyircisinin sayısını sabit tutarken Eskişehir ise 2023’te bilet satışını %1 oranında geliştirdi.”
 
 
“2023’ün sinema vizyonu takvim yılında 362 adet yerli ve yabancı menşeili sinema filmi gösterime girdi. Bu filmlerin 144 adedi Türkiye yapımlarından oluştu. Vizyona çıkan bu Türkiye yapımlarının yanı sıra eser işletme belgesi alıp 2023’te sinema gösterimi için perdeyi tercih etmeyen 58 film daha yapıldı. Bu filmlerden 15’i belgesel tarzındaydı. Herbiri otuz dakikadan uzun süreye sahip olan bu vizyon dışında kalan yapımların toplam süresi 5.305 dakika olarak hesaplandı.”
Deniz Yavuz’dan ‘2023 TÜRKİYE SİNEMASI VİZYON RAPORU’
(bilgi@antraktsinema.com adresinden talep edilebilir ve bilgi alınabilir.)
 
Deniz Yavuz
 
 
Yazar hakkında:
Deniz Yavuz
3 temmuzda, İstanbul’un Ortaköy semtinde doğdu. 2014 yılından bu yana yaşamını Muğla’nın Bodrum ilçesinde sürdürüyor. 1989 yılında Etiler Özel İdeal İlkokulu’nu bitirdi. 1990 yılında Zonguldak Atatürk Lisesi’nde 1991 yılında aynı şehirde Fener Lisesi’nde orta birinci sınıfa gitti. Orta iki ve üçüncü sınıfı İstanbul Bostancı Orta Okulu’nda tamamladı.Lise öğrenimi için Tarabya Cent Koleji’ne geçti. Lise hazırlık ve birinci sınıfı burada tamamladı. Lise ikinci ve üçüncü sınıfı Tarabya Yeni Yıldız Koleji’nde okudu ve 1996 yılında bu okuldan mezun oldu. 1994 yılında babasının çıkardığı Antrakt Sinema Gazetesi’nin künyesine idareci göreviyle girerek sinema alanındaki çalışmalarına başladı.
 
1997 yılında yetenek sınavı ile Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sinema-Tv bölümüne girdi. Bu bölümde Zafer Doğan, Selahattin Yıldız, Ömer Saydam Uysal, Alim Şerif Onaran, Semir Aslanyürek, Bülent Vardar, Bülent Erçetin, Sabri Özaydın ve 
Onur Eroğlu’ndan sinema eğitimi aldı. 
 
Sinema yıllıkları ve kitapları yayımladı. Türkiye’de ilk kez sinema alanında düzenlenen akademisyenler toplantısını gerçekleştirdi. (2004) Festivallerde danışmanlık ve jüri üyeliği görevlerinde bulundu. 1999 yılında Rahmi Çakmak’la 50 günde, 20 bin km yol gidip, 12 bin kare fotoğraf çekerek ülkenin bütün illerinde hizmetini sürdüren sinema salonlarını arşivledi. Yurt içi ve yurt dışı film festivallerinde danışman ve jüri olarak görev aldı. Yönetmen olarak kısa filmler çekti. (‘Hayat Fani’-1998-7’, ‘Kefen’-1998-5’, ‘Şah’-1988-3’, ‘Çavuşu Kurtarmak’-1999-8’, ‘Üçleme’-1999-7’) Kısa film ve sinema filmi senaryosu yarışmaları düzenledi. (Sinema filmi senaryo yarışmaları: 1997, 1999, 2002, 2012, Kısa film senaryo yarışmaları: 2001, 2004, 2007) 
 
Türkiye’deki sinema seyirci sayıları ve gişe hasılatları üzerine yaptığı çalışmalar yurt içinde ve yurt dışında kaynak olarak kabul edildi. Türkiye sinemalarında ücretsiz olarak sinemaseverlerle buluşan Antrakt Sinema Gazetesi’ni (899 hafta/sayı) ve aylık
Antrakt Sinema Dergisi’ni (80 ay/sayı) 1997 – 2012 yılları arasında yayımladı. Babası 
Saim Yavuz ve onun ortakları Turgut Yasalar ve Hüseyin Kuzu’dan aldığı, zamanla ansiklopedileşen, öncü yayımlar Antrakt Sinema Gazetesi ve Antrakt Sinema Dergisi bünyesinde Türkiye sinema yayımcılığında bir çok ilke imza attı. Film künyeleri ve vizyon verileriyle, filmlerin gişe bilgilerini bugün de dijital arşivleme yöntemiyle aralıksız olarak muhafaza etmektedir. ‘Türkiye Sinemasının 22 Yılı’ isimli bir araştırma kitabı yazdı. 2000’li Yıllar Türkiye Sineması isimli kitabı hazırladı. 30.08.2002 tarihinde ‘Jeepers Creepers’ isimli yabancı filmin Türkiye sinemalarına dağıtımını gerçekleştirdi.
 
1996 – 2016 yılları arasında SİYAD – Sinema Yazarları Derneği’nin genel sekreterlik görevini aralıksız olarak yaptı. Bu 21 yıllık dönemde SİYAD’ın gelenekselleşen ödül törenlerinin yaratıcı yönetmenliğini Atilla Dorsay’la birlikte üstlendi. Atilla Dorsay, Mehmet Açar, Murat Özer, Tunca Arslan, Melis Behlil ve Alin Taşçıyan’ın başkanlıklarında yönetim kurullarında yer aldı. 
 
2002 yılında kültür, sanat, turizm ve eğlence alanında faliyet gösteren Bebek isimli limited şirketi kurdu ve 2011 yılında şirketin ilk film yapımı olan ‘1980’li Yıllarda Sinemamızda “Kadınlar”’ adlı belgeseli yaptı. Şirketi ile resmi yayıncı sertifikası ve film yapımcı belgesi aldı. 
 
Uluslararası veri değerlendirme ve araştırma kuruluşu Comscore’u (Rentrak – International Box Office Essentials) Türkiye sinema sektörüne kazandırdı ve 2012 yılından beri bu kurumun Türkiye temsilciliği ve genel müdürlüğünü yürütüyor. Türkiye sinema sektörünün gişe verilerini arşivleyerek sektör içine raporlayan tek bağımsız ve resmi kurum Antrakt’ın genel yönetmenlik görevini sürdürmektedir. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin 2020 yılında kurduğu İstanbul Turizm Platform’u Kültür-Sanat Komisyonu üyesidir. Avrupa’da çalışmalarını sürdüren MediaSalles ve European Audiovisual Observatory’nin resmi üyesi olan Deniz Yavuz, Türkiye sinema verilerini bu platformlarda çalışmalarıyla temsil etmektedir.
 
Kendi şirketi bünyesinde festival, sinema proje – eğitimleri ve sinema filmi prodüksiyonları gerçekleştirmektedir. Antrakt’ın internet sitesine sinema yazıları yazar ve sinema piyasası alanında araştırmalar yayımlar. Babası Saim Yavuz’un sahibi olduğu Çorlu Leya Sineması (1996), Çanakkale Leya Sineması (1997) ve Levent Kültür Merkezi (1999)’nde görevli olarak çalıştı. Sinema alanındaki çalışmalarının yanı sıra yeme-içme ve eğlence sektöründe de çeşitli işletmeler açtı, çalıştırdı. Karaköy Lokantası (2000) ve ‘Dirty’ (2006) isimli gece kulübünün kurucusudur. Annesi Ayşe Sema’nın, döneminin öncü mekanlarından Zencefil (1992-1993), Safran (1994-1995-2004-2005) ve Kestane (1995-1999) gibi işletmelerde garsonluk, işletmecilik ve ortaklık görevlerinde bulundu. Profesyonel futbolcu ve satranç lisansları bulunan ve İngilizce bilen Deniz Yavuz’un iki oğlu var.
 
• Türk Filmleri Sözlüğü 1997-2002 4. Cilt / ‘Yayıma hazırlayan’ (Agah Özgüç’ün)
• 1997-2012 Antrakt Sinema Gazetesi (780 sayı) / ‘Yayımcı – Genel yönetmen’ (Özgür Şeyben’le’)
• 1997-2010 Antrakt Sinema Gazetesi (12 sayı) / ‘Yayımcı – Genel yönetmen’ (Burçak Evren’le)
• Analysis of the Turkish Film Industry- Berlinale – 2001 / ‘Editör’ (Kadri Yurdatap’la)
• Analysis of the Turkish Film Industry- Berlinale – 2002 / ‘Editör’ (Kadri Yurdatap’la)
• Türk Sinemasının Doğum Günü – 2003 / ‘Yayıma hazırlayan’ (Burçak Evren’in)
• 1. Bursa İpekyolu Film Festivali – 2006 / Festival Danışmanı
• 2. Bursa İpekyolu Film Festivali – 2007 / Festival Danışmanı 
• Turkish Films in Berlin – 2008 / ‘Editör’ (Kadri Yurdatap’la)
• 1980’li Yıllarda Sinemamızda “Kadınlar” – 2011 / Yapımcı (İlhami Algör’ün)
• Darbeli Düşler: 80’lı Yıllar Türkiye Sineması – 2011 / Yayım yönetmeni (Özgür Şeyben’in)
• 48. Antalya Altın Portakal Film Festivali – 2011 / Festival Katalog Editörü
• 49. Antalya Altın Portakal Film Festivali – 2012 / Festival Katalog Editörü
• HD Sinematografi – Haziran 2012 / ‘Yayın Koordinatörü’ (Sema Hürmüz Fener’in)
• Her Şeye Rağmen Ayakta: 90’lı Yıllar Türkiye Sineması – 2012 / Yayım yönetmeni (Şükran K. Esen’in)
• Türkiye Sinemasının 22 Yılı – 2012 / Yazar
• Yeni Bir Yüzyıla Merhaba: 2000’li yıllar Türkiye Sineması – 2012 / Editör
• 50. Antalya Altın Portakal Film Festivali – 2013 / Festival Katalog Editörü (Melike Işık Durmaz’la)
• Turkey Filming Guide Book – 2014 / ‘Yayıma hazırlayan’
• 52. Antalya Altın Portakal Film Festivali – 2015 / Festival Katalog Editörü
• 52. Antalya Altın Portakal Film Festivali – 2015 / Festival Danışmanı 
• Türkiye Sinemasının Dijital Serüvenindeki Son Beş Yıl – Ekim 2016 / Yazar
• 53. Antalya Altın Portakal Film Festivali – 2016 / Festival Ulusal Danışmanı 
• Bahçeşehir Üniversitesi Yapımcılık Akademisi – 2018 / Eğitmen
RSS
Follow by Email