• Yapımcı: Sema Fener
  • Yönetmen: Engin Deniz Atlı
  • Senaryo: Engin Deniz Atlı, Ömer Faruk Güler, Onur Bal
  • Görüntü Yönetmeni: Çapan Özçelik
  • Oyuncular: Akademisyen/ Doç. Dr. Hakan Koçak, Öğrenciler/ Anatolia Deniz Etlik, Emirhan Turan, Esma Kara, Ronahi Pulgat, Selim Zeybek, Umut Kılıç
  • Süre: 1 saat 5 dakika

SEMA FENER YAPIMCI

İstanbul Üniversitesi Kimya Fakültesinden Kimya Yüksek Mühendisi olarak mezun oldu. İlaç Endüstrisinde kısa bir çalışma döneminin ardından “Sinefekt Post Prodüksiyon Hizmetleri AŞ”  Film Laboratuvarında laboratuvar şefi olarak çalıştı ve Mimar Sinan Üniversitesi Sinema TV Enstitüsünde “Film Kimyası” dersleri verdi. Ardından Eastman Kodak Firması Sinema Filmleri Departmanında “Teknik Satış Temsilcisi” olarak çalışmaya başladı. Kısa bir süre sonra firma tarafından ana merkezin bulunduğu Rochester NY. USA’ye davet edildi ve burada 1.5 sene araştırma ve üretim bölümünde çalıştı. Türkiye’ ye döndükten sonra Kodak Türkiye’nin “Eğitim Koordinatörlüğü” görevi ile birlikte Sinema Filmleri ve Profesyonel Fotoğraf Malzemeleri Bölümü “Ürün Müdürlükleri” görevini üstlendi.

Bu görev çerçevesinde firma çalışanlarına yönelik teknik ve satış eğitimleri verirken, Kodak müşterileri için de İstanbul, İzmir, Adana ve Ankara’ da sayısız eğitim programları uyguladı. Bu süreç içinde Amerika, İngiltere, Fransa ve Almanya’ da sürekli eğitim aldı ve öğrendiklerini Kodak firması çalışanlarına ve müşterilerine aktardı.

TRT’de Film Tekniği ve Kamera Tekniği ile ilgili seminerler düzenledi.

İstanbul’da bulunan Sinema Filmi Stüdyolarının elemanlarını eğiterek teknik alt yapılarının geliştirilmesine yardımcı oldu. Bunlardan bazılarının Kodak tarafından dizayn edilen dünya çapında bir kalite kontrol programı olan “Imagecare” programına kabul edilebilmeleri için gerekli olan alt yapıyı oluşturdu.

Kodak’ tan Sinema Filmleri “Satış ve Pazarlama Müdürü” olarak emekli olduktan sonra “Şafak Film ve Video Stüdyoları“ da Film Laboratuvarı Müdürü görevini kabul etti ve bu firmanın uzun süredir uzak kaldığı sinema filmi post prodüksiyon sektörüne dönmesini sağladı.2000 yılında Basic Motion Pictures Techniques, 2012 yılında ise Bebek Tanıtım’dan HD Sinematografi ve 2014 yılında Tiyatro, Sinema, Televizyon, Dizi Oyunculuğu adlı teknik kitapları yayımlanan Sema Fener’in, 2013 yılında ARTES Yayınları’ndan Çıplak Ayaklı Kontesler adlı romanı ve 2014 yılında Potkal Yayınları’ndan Özgürlük adlı politik tiyatro oyunu yayımlandı. Yazarın İngilizce’den Türkçe’ye Açıklamalı Sinema, Televizyon, Video Terimleri Sözlüğü, Sinema Senaryoları Nasıl Yazılır ve Sinemanın Özü Kısa Film adlı kitapları ve Gezide Dört Kadın isimli romanı Yitik Ülke Yayınları’nca yayımlanmıştır.

Halen MSM (Müjdat Gezen Sanat Merkezi) “Yaratıcı Yazarlık” bölümünde “Senaryo Tekniği” dersleri vermektedir.

  • Filmografi:

“İntiharın El Kitabı – Suicide Guide” , Uzun Metraj. Türk Makedon ortak yapımı. Ortak Yapımcı. 

Ödüller:  Kazanılan: 1998, Uluslararası Ankara Film Festivali “Umut Vadeden Görüntü Yönetmeni Ödülü – Sinan Güngör”. 

Adaylık: 1998 Uluslararası Adana Film Festivali “En İyi Yönetmen – Erbil Altanay”

“Kırmızı – Red” , Kısa Film 2018. Yapımcı. “Lilibeth”, Kısa Film 2022. Yapımcı. “Yaşamanın Dışında – Out of Own Life”, Documantery 2023. Yapımcı. “ Sivri Bir Kalem Asla Kırılmaz, Ferhan Şensoy – A Sharp Pen Never Breaks”, 2023 Documantery. Yapımcı.

YAPIMCI GÖRÜŞÜ

MSM Yaratıcı yazarlık bölümü senaryo tekniği dersi hocasıyım. Her bitirme dönemi bir mezuniyet filmi çekeriz. Amaç öğrencilere film çekiminin nasıl bir şey olduğunu göstermek ve bu konuda deneyim kazandırmaktır.  

Bu seneye kadar sosyal bir konuyu işleyen hikayeleri görselleştiren kısa filmler çektik. Bu sene belgesel çekmeye karar verdik. Çünkü ülkemiz ve özellikle üniversite eğitimi alan gençlerimiz olağanüstü günler yaşıyor. Bu günleri olabildiğince kayıt altına alarak gelecek nesillere aktarmak çok önemli.

Öğrencilerim; Engin Deniz Atlı, Ömer Faruk Güler ve Onur Bal’ın kaleme aldığı senaryoyu Engin Deniz Atlı’nın yönetmenliğinde çekmeye karar verdik. Filmimiz bir propaganda niteliğinde değil, yorumda bulunmadan, sadece var olanı göstermek üzerine hazırladık.

YÖNETMEN ENGİN DENİZ ATLI KİMDİR?

2000 yılında Lüleburgaz’da doğan Engin Deniz Atlı 2014 yılında Anadolu Lisesi’nde başladığı lise eğitimini 2016 yılında kazandığı burs ile 2018 yılında Özel Genç Değişim Lisesi’nde tamamladı.  Anadolu Üniversitesi Adalet bölümünde ön lisans eğitimini tamamladı.

2021 yılında yetenek sınavı ile kazandığı Müjdat Gezen Sanat Merkezi Konservatuarında Yaratıcı Yazarlık bölümünde eğitimine devam etmektedir.

2015-2020 yılları arasında Evrensel Gazetesi’nde gönüllü muhabirlik yaptı, Evrensel Gazetesi’nin gençlik ekinde çeşitli yazılar yazdı.

2021 yılında Yeni E dergisinin editörlüğünü üstendi, yayın kurulunda yer aldı ve 1 yıl bu görevleri sürdürdü.

Trakya bölgesinde Pardon ve Kızan isimli iki derginin genel yayın yönetmenliğini yaptı.

Görüldü dergisinin genel yayın yönetmenliğini sürdürmektedir.

2016 yılından beri çeşitli yazı ve şiirleri dergilerde yayımlanmaya devam etmektedir.

BELGESEL HAKKINDA

Bu belgeselin temel amacı Üniversite’de eğitimine devam eden lisans ve yüksek lisans öğrencilerinin eğitim sürecinde ve eğitimlerinin ardından yaşadığı temel sorunları aktarmaktır.

Bu sorunları yaşayan, yönetmenimiz dahil 7 öğrenci ile yapılan söyleşiler ve akademisyen Hakan Koçak ile bu sorunlara dair değerlendirme söyleşisi bir araya getirilip Türkiye’de öğrenci olmanın sorunları ve sonuçlarını aktardık.

Öğrencilerin son dönemde yaşadığı barınma, sosyalleşme, kültür-sanat etkinliklerine erişimi ve nitelikli eğitim sorunları ele alındı. Öğrenciler bu sorunlara dair kendi deneyimlerini aktardı.

Belgesel senaryosu Engin Deniz Atlı, Ömer Faruk Güler ve Onur Bal tarafından kaleme alındı.

BU BELGESELİN FAYDASI NEDİR? AMACI NEDİR?

Bu Belgesel film Türkiye’deki öğrencilerin çoğu gibi çalışmak zorunda kalan öğrencilerin kendi deneyim, düşünce ve hayallerini kendi ağızlarından aktardığı bir çalışmadır. Onların hayatlarının bu önemli döneminde yaşadıklarını diledikleri gibi anlatmalarını sağlamak belgeselin temel amacıdır.  Öğrencilerin özne olarak aktardıkları deneyimler ile birlikte bu dönemi kayıt alan arşiv niteliğinde bir çalışma ortaya çıkmıştır. Bu çalışma Türkiye’de birçok ilde yapılacak gösterimler ile birlikte birçok öğrenciye ve genel olarak izleyiciye ulaştırılacaktır.

YÖNETMEN GÖRÜŞÜ

Türkiye’de 2015-2016 yıllarından itibaren başlayan ve koronavirüs pandemisi ile daha da derinleşen ekonomik kriz ve yoksulluk, üniversite öğrencileri üzerinde yoğun bir baskı oluşturmaya başladı. Çalışma yaşı giderek düştü ve öğrencilerin birçoğu eğitimine devam ederken, aynı zamanda çalışmaya mecbur kaldı. Özellikle üniversite öğrencilerinin eğitim süreleri normal lisans eğitimi sürelerinin üzerine çıktı ve eğitimini yarıda bırakan veya üniversite sınavından başarıyla geçmesine rağmen üniversiteye gidemeyen öğrencilerin sayısı giderek arttı.

Ciddi kira artışlarıyla birlikte Türkiye’de yaşayan herkes için büyük bir sorun haline gelen barınma sorunu öğrenciler için temel sorun haline geldi. Öğrenciler “Barınamıyoruz” vb. hareketler oluştursa da bu sorun giderek artmaktadır. Yeterli öğrenci yurdunun bulunmaması ve var olan yurtların insan yaşamı için yetersiz olması da bu hareketlerin temel talepleri arasında yer aldı. Bu derin yoksulluk ve insani temel ihtiyaçların karşılanamaması öğrenciler ve Türkiye’de yaşayan gençlerin yaşamının giderek kısıtlanmasına ve dünyanın birçok ülkesindeki yaşıtlarının erişebildiği olanaklara ulaşamamasına yol açtı.

Yurtdışı eğitimi veya yurtdışında çalışmayı tercih eden gençlerin sayısı giderek artmaktadır.

Bu film Türkiye’de eğitimine devam ederken çalışmak zorunda kalan, derin bir yoksullukla karşı karşıya kalan üniversite öğrencilerinin temel sorunlarını aktarmak ve binlerce öğrencinin aynı sorunlar karşısında neredeyse yaşam savaşı verdiğini göstermek için çekilmiştir.

YAŞAMANIN DIŞINDA OLMAK

Türkiye’de 2015-2016 yıllarından itibaren başlayan ekonomik kriz ve bunun getirdiği yoksulluk, barınma ve beslenme sorunları özellikle Üniversite öğrencilerini derinden etkilemişti. Öğrenciler ve genel gençler arasında umutsuzluk, kaygı ve geleceksizlik korkusu giderek arttı ve bunun sonucunda intiharlar yaşanmaya başladı. Bu filmin senaryosunun yazılmaya başlanmasına sebep olan olay, 7 Kasım 2019 yılında “yemekhane kartımda bir lira kaldı” diye tweet atan ve 2 Ocak 2020 yılında intihar eden Sibel Ünli’nin ölümüdür. Giderek artan öğrenci intiharları Türkiye için yaygın ve acı bir sorun haline gelmiştir.

Filmin çalışmaları sırasında intiharlar devam etmiş, filmin bitmesinden çok kısa süre sonra 14 Ekim 2023 tarihinde yine bir öğrenci okulun yemekhanesine kendini asarak intihar etmiştir.

Geride üç sayfalık mektup bırakan Resul, çok fazla çalıştığını ve borçlarını ödeyemediğini belirtmiştir. Bu olaydan bir hafta sonra aynı üniversitede eğitim alan bir kız öğrenci yurdun 5. Katından atlayarak yaşamına son vermiştir.