Ses ve Müzik Filmler’de Kullanımı

Bir eksperosyonist yönetmen olan Alfred Hitchcock filmlerinde Hollywood stüdyolarında geleneksel olarak kullanılan Ses ve Müzik yöntemine fazla uymadı. Bu yöntemde ses kuşağı üç kategoriye ayrılırdı; diyalog, ses efektleri ve müzik. Son miksajda bu üç farklı kuşak birleştirerek ana ses kuşağını oluşturur. Hitchcock bu farklı ses kuşaklarının ayrı ayrı işlevleri üzerinde durmayarak onları bir bütün olarak ve görüntüsel anlatımı pekiştiren bir dil olarak görmüştür.

Filmlerinde bazen müzik yerine doğal ses efektlerini, bazen efekt yerine müziği, bazen de bunların karışımlarını kullanmıştır; “Birds –Kuşlar” filminde kuş sesleri müziği, “Psycho – Sapık” filminde keman vuruşları bıçak darbelerini taklit eder.

Kuşlar filmindeki kuş sesleri çoğu kez kuş görüntülerinden daha ürkütücüdür.

Kentcuky Üniversitesinde ders veren bir müzik profesörünün oğlu olan ve filmlerinin müziklerini kendi yapan John Carpenter’a göre film müziği kesin olmalı ve ifade edilmeye gereksinim duymamalıdır.

Müziğin izleyici için sadece bir dinleti olmaktan çıkıp onu etkileyen ve yönlendiren bir araç olması gerektiğine inanır.

Jerry Bruckheimer, Michael Bay, Tony Scott Hollywood’un en yüksek bütçeli filmlerine (Pirates of Caribbean 2003, Transformers 2007, Top Gun 1986) imza atan yönetmen ve yapımcılardır. Aksiyon dolu filmlerindeki erkeksi ve militer hava filmlerin müziklerine de yansır. Hollywood tabiriyle ‘Sinerji’ denilen bu tarz, film yapımına ve pazarlamasına multimedya’ya yönelik bir yaklaşım getirir; (Film + Film Müziği + Video = Gelir.)

Ses ve Müzik’ i filmlerinde en etkin bir şekilde kullanan yönetmenlerin başında Daren Aronofsky gelir.

Darren Aronofsky “Pi” (1998), “Requiem for a Dream” (2000), “The Fountain” (2006), “The Wrestler” (2008), “Black Swan” (2010), “Noah” (2014) gibi filmlerinde ses tasarımını ifade aracı olarak kullanmıştır. Aronofsky hikayelerinde gerilimi, kahramanlarının yaptığı seçimler üzerinden yaratır; onları öyle yerlere, konumlara sokar, öyle yerlere taşır ki yaptıkları seçimler ya ölüm ya da akıl sağlığını yitirmekle sonuçlanacaktır.

Aronofsky ekranda yer alan tuhaf hikayelerle izleyicileri içine çektikten sonra ses efektleriyle onlar üzerinde çalışmayı sürdürür.

Kahramanın işkencesinin zaman zaman ses ve müzikdir.

Ses yoluyla hikaye anlatımının ustasıdır yönetmen.

‘Black Swan – Siyah Kuğu’ filmi bunun en mükemmel örneklerinden biridir.

Ses-ve-Muzik
Ses-ve-Muzik

Ses ve Müzik bu filmde adeta bir yan karakter gibidir.

Taleplerini kahramana empoze eder. Günlük yaşamda deneyimlediğimiz sesler -metro, şehir gürültüsü, insan fısltıları vs – anlatılan hikayeyi izleyici gözünde  netleştirirken kahramanın duygusal çalkantılıranı da tetikler.

Bu filmdeki seslerin katkısı olmadan, tehlike duygusu sönebilir ve yanılsamalar eksik kalarak bir karakterin hayal gücünün sınırlarını zorlaması engellenebilir.

Aronofsky Ses yoluyla sembolizmi de başarıyla kullanır.

“Pi” de kahramanın karşısındaki kişiye sesini duyuramaması veya bağırdığnda ağzından tek bir kelime bile çıkmaması kendi içinde boğulmuşluğunun ve izolasyonunun en güzel ifadesi değil midir? Bu durum gerçekten olduğu gibi de gösterilebilr veya bir metafor olarak da kullanılabilir. Bir anlamda, hiçbir şey söylemeden temayı duyurarak filmin anlamını izleyiciye vurucu bir şekilde aktarır.

Ses-ve-Muzik-2
Ses-ve-Muzik-2

 

 

Konuşmak Nedir? Niçin Konuşuruz?

Konuşmak gereksinimdir.

konuşmakweb

 

Konuşmanın da nedenleri vardır. Nedensiz konuşma olmaz.

1 – Varlığımızı kanıtlamak için konuşuruz.

2 – Benliğimizi kabul ettirmek için konuşuruz

3 – Doyum sağlamak için konuşuruz

4 – Toplumsal ilişki için konuşuruz

5 – Çevremizi denetim aklına almak için konuşuruz.

6 – Etkileşim için konuşuruz.

7 – Gereksinimlerimizi gidermek için konuşuruz.

8 – Düşünce, duygu ve isteklerimizi bildirmek için konuşuruz.

Konuşmak ve Kusurları

Konuşmanın da bir hızı vardır. Bu hız ortalama dakikada 125 ile 175 sözcük arasındadır. Hızlı konuşmak meziyet değildir. Anlamlı ve anlaşılır biçimde konuşmak gerekir.

Konuşmanın da kusurları vardır;

1 – Tempo kusuru. (Çok hızlı ya da çok yavaş konuşmak)

2 – Tartım kusuru.(Sözcükleri yayarak ve uzatarak ya da kesik kesik söylemek)

3 – Tekdüze konuşmak.(Tonlamasız aynı ses tonu ile konuşmak)

4 – Yanlış ve yersiz duraklamalar yapmak.

5 – Konuşma tartımında değişimler yapmamak.

6 – Sürekli nidalar çıkarmak ve sesli susmalar yapmak.

Konuşmak ve TELAFFUZ Kusurları

1 – (R) sesi yerine (ğ) sesi çıkarmak

2 – (R) sesini titretmek

3 – Kekemelik

4 – Bazı harfleri yutmak

5 – Son harfleri belirsizce söylemek

6 – Bazı kelimelere başına, ortasına, ya da sonuna harf eklemek

7 – Sesi titretmek

8 – Yapmacık konuşmak

9 – Hızlı konuşmak.

10 – Diyalekt (Tüm diyalektler-lehçeler-yöresel söylemler) Diyalekt kusurlarıdır.

Yukarıdakilerden her hangi birinden kusurlu olan oyuncular düzenli ve sistemli bir çalışma ile bu kusurlarından kurtulduklarını görebilirler.

Uygulama:

Sesli bir harfi yavaş yavaş, soluğunuz bitinceye kadar çıkartınız. Örneğin E,  ya da O, ya da A, sesini önce soluk bitinceye kadar, sonra, soluk bitinceye kadar ekonomik kullanmak adına sesli harfi 10 kez çıkarınız. Yavaş çıkarınız, hızlı çıkarınız. Süreyi istediğiniz kadar azaltıp çoğaltabilirsiniz. Süreyi çoğaltmak çalışmanın başarısını gösterir.

Uygulama:

A ve E sesini, sesin şiddetini azaltıp çoğaltarak tekrarlayınız.

Uygulama

Sessiz harflere sesli harf ilave ederek her biri ile gülme temrini (çalışmasını) yapınız. Örneğin; He, Ha, Hü, Hah, hıh, hoh, ba, cö, çi, du, vs.

 Uygulama:

Derin soluk alarak yumuşak bir sesle ıslık sesi çıkarıp soluğu bırakınız. Tekrarında Soluğu bırakırken dudaklarınızı kapayınız.

 Uygulama:

Denin soluk alınız. Soluk verirken M harfini mırıldanınız. Sonra N harfini mırıldanınız.

 Uygulama:

Dra, dre, dri, drö, dru, drü, dro, drı seslerini her gün ortalama 20 dakika tekrarlayınız. Gırtlakta olagelen ses, boğaz, ağız ve burun boşluklarında büyüyüp birbirinden ayrı ses ve sözcükler oluşturur.

 Uygulama:

Bir açık pencereden derin soluk alınız. Burnunuzdan aldığınız soluğu ağzınız açık olarak boşaltınız. Aynı uygulamayı ağzınız açık yapınız. Ortalama 10 kez uygulayınız.

 Uygulama:

Bir elinizi duvara dayayarak diyaframdan derin soluk alınız ve sayabildiğiniz kadar sayınız ve bütün gücünüzle de duvarı itiniz. Bu gayretin, bu çabanın sonunda ne kadar kuvvetli ses çıkarıyorsunuz bunu gözlemleyiniz.

 

SES BİLGİSİ

ses bilgisi
SES

 

 

Ses bilgisi ve ses nedir?

Ses, kulaklarımızla duyduğumuz hava titreşimidir. Sesin bilgisi ise gırtlaktaki ses kirişlerinin titreşmesiyle oluşur.

Harf nedir?

Konuşulan dillerde sözcükleri meydana getiren ve başka küçük parçalara bölünmeyen, ayrışmayan seslere harf denir.

Alfabe, seslerin yazıldığı işaretlerin bulunduğu bir bütündür.

Türk alfabesinde 29 harf  (ses) vardır. Bu harfler ikiye ayrılarak sesli (ünlü) harfler sessiz (ünlü) harfler olarak belirlenir.

Sesli harfleri şöyle sıralayabiliriz;

(a, e, ı, i, o, ö, u, ü.)

Sessiz harfler şunlardır;

(b, c, ç, d, g, ğ, h, j, k, l, m, n, p, r, s, ş, t, v, y, z.)

Sesli (ünlü) harfler söylem bakımından Kalın sesliler, İnce sesliler olarak iki kısma ayrılır.

1 – Kalın sesliler

      (a, ı, o, u)

2 – İnce sesliler

   (e, i, ö, ü)

Harfleri tek tek söylemeye çalıştığımızda dudaklarımızın söyleniş biçimine göre değişik konumlarda açılıp kapandığını görürüz. Bunu anlamak için bir aynanın karşısında, harfleri belli aralıklarla söyleyip dudaklarınızın aldığı şekli kendiniz görebilirsiniz.

Söylemin (konuşmanın) ilk öğrenilmesi gereken koşulu harfleri tanımak ve onu söylem biçiminde seslendirmektir ve bunu ses bilgisi ile bağdaştırmak gerekir.

Alıştırma:

(A)  harfini dudaklarınızı-ağzınızı olduğunca açarak söyleyiniz ve aynadan dudaklarınızın aldığı konumu gözlemleyiniz. Bunu kendi kendinize ya da yanınızdaki bir kişiye ifadelendirerek anlatınız. (A) harfini söylediğinizde dudaklarınızın aldığı konumu ve dudak kasları ile ilgili fiziksel değişimi anlatınız.

Unutmayınız ki oyuncunun en önemli özelliklerinden biri  de karşısındakine anlatılması gerekenleri anlatabilmesidir. Yaptığınız bu hareket aynı zamanda dudak tembelliği ile ilgili sorununuza da çare olacaktır.

Sırasıyla harflerin bu biçimde çalışılması, dudaklarınızın da rahat hareket etmesini sağlayacak söylemlerinizi, anlaşılır biçime bu temelle geçirecektir.(Söylemde Dil Bilgisinin de önemi ortaya çıkmış oluyor böylece. En kısa zamanda Dil Bilgisi kitabı edinmenizi ısrarla öneririm.)

Söylem biçiminde alt çenenin ve dudakların aldığı şekiller bakımından ünlü harfleri dört başlıkta görebiliriz.

1 – Kalın sesliler: a, ı, o, u

2 – Yuvarlak sesliler: o, u, ö, ü

3 – Dar sesliler: ı, i, u, ü,

4 – Geniş sesliler: a, e, o, ö

Ayna ile söylem olarak yapılan çalışmalarda, dudağınızın aldığı şekiller tarafınızdan gözlemlenecek ve Sözcük (kelime) içinde kullandığınızda, sesiniz düşükte olsa karşınızdakilerin dudak hareketlerinizle ne dediğinizi anladığını saptayacaksınız.

Kullandığımız dilde, sesli harflerin kelimeler içindeki uyumlu dizilişlerinin kuralı vardır. Bunları büyük sesli (ünlü) uyumu, küçük sesli  (ünlü) uyumu diye iki bölümde inceleyebiliriz.

 

Ses Eğitimi

ses1
Konuşmak ve Dinletebilmek

 

Ses: Günlük Yaşantımızdaki Değeri…

Günlük yaşamımızda kullandığımız sözcükler mimiklerin de yardımı ile, ses tonu biçiminin katkısı ve bunların uyumlarıyla, anlatmak istediğimiz bir isteği, olguyu, nefreti, sevgiyi, vs. ifade etmemizi sağlar. Bunun etkin biçimini, sesimizi ve ses tonumuzu anlam verdirerek karşımıza aktarmakla yapabiliriz. Günlük yaşantıda dikkat etmediğimiz çok önemli bir husus alışılagelmiş rutin konuşmamızı bilinçsizce sürdürmektir.

Yapılan hata, anlaşılır olup olmadığımıza aldırmaksızın konuşurken çok çabuk, sözcükleri ezerek, yutarak, karşı tarafa aktarmak istediğimizden doğar…

Konuşuruz ve karşımızdakinin bunu anladığını sanırız. Oysaki eğitimli bir sesle bunu çok iyi seslendirip güzel konuşan çok az insanın arasına katılarak bunun ayrıcalığını yaşayabiliriz. Oyunculuk dışında da günlük yaşantımızda da ses eğitimi gereklidir.

SİNEMA VE TİYATRODA SES

Bir oyuncuyu oyuncu yapan özelliklerin başında onun sesi ve sesini kullanma becerisi gelir. Sesi kullanmanın becerisi üç temel özellikte yatar.

1 – Ses kullanımının uygun durumda olup olmadığını bilmek.

2 – Vurgu uygunluğu içinde sesi karşı yöne rahatsız etmeyecek bir şekilde kuvvetle fırlatmak.

3 – Aynı anda vücut ve sesin uyumunu gerçekleştirmek.

Oyuncu, oyun ya da sinemasal canlandırmada ses ve beden açısından uygulayacağı alt ve üst çizgiyi, kendisi belirler. Oyun içinde veya sinemasal çekim sürecinde senaryoya bağlı olarak akan sürekli gelişmeler içinde, doğru sesle etki ve tepkilerini sergiler.

İyi bir oyuncu, sesini ve bedenini, oyun öncesi hazırlamalıdır. Sesini gevşek tutması ve rahat konumda olması bedenini de etkiler, rolünü sağlıklı uygular. Sesini etkileyecek kişisel gerginliklerden kaçınır. Oyuncu sürekli alıştırma ve çalışma yapar. Kendisini geliştirmesi için bu şarttır.

Yaşamda insanlar, isteklerini, duygularını, arzularını ses, hareket, şekil ve renkten oluşan dört temel olguyla anlatmak durumundadırlar. Dili olmayan bir toplum asla düşünülemez. Her toplumda anlatan ve dinleyen vardır. Söylem içinde olanın anlattıkları, dinleyen tarafından anlaşılmalıdır. İnsanların anlaşmaları birbirlerinin kenetlenmesini sağlar.

KONUŞMA DİLİ

İnsanların düşünce, duygu ve isteklerini karşısındaki kişi ya da kişilere, anlam içeren seslerle anlatmasına konuşma dili denir. Konuşmaların hızlı ya da sessiz bir biçimde anlatılması, dili gereği gibi uygulamamak demektir. Gereği yapılmayan dil zaman içinde yok olmaya mahkûmdur.

YAZI DİLİ

Kelime, hece, ya da kelimenin her hecesini gösteren ve görme duyumuza hitap eden işaretler biçimlerine yazı dili denir.

Bu dili Sanat ve Bilimsel kitaplarda görürüz.

Konuşma dilinin dışında insanları değişik anlamda bağlayan diller de vardır. Bilim Dili, Hukuk Dili, Sanat Dili, Tiyatro Dili, Tıp Dili vs.

Dil, geniş kapsamlı uluslararası birliğin sağlaması açısından da çok önemlidir. Bu yüzden dilsiz bir toplum düşünülemez ve toplumsuz dil de olmaz.

 

RSS
Follow by Email