Ses Eğitimi

posted in: Oyunculuk | 0
ses1
Konuşmak ve Dinletebilmek

 

Ses: Günlük Yaşantımızdaki Değeri…

Günlük yaşamımızda kullandığımız sözcükler mimiklerin de yardımı ile, ses tonu biçiminin katkısı ve bunların uyumlarıyla, anlatmak istediğimiz bir isteği, olguyu, nefreti, sevgiyi, vs. ifade etmemizi sağlar. Bunun etkin biçimini, sesimizi ve ses tonumuzu anlam verdirerek karşımıza aktarmakla yapabiliriz. Günlük yaşantıda dikkat etmediğimiz çok önemli bir husus alışılagelmiş rutin konuşmamızı bilinçsizce sürdürmektir.

Yapılan hata, anlaşılır olup olmadığımıza aldırmaksızın konuşurken çok çabuk, sözcükleri ezerek, yutarak, karşı tarafa aktarmak istediğimizden doğar…

Konuşuruz ve karşımızdakinin bunu anladığını sanırız. Oysaki eğitimli bir sesle bunu çok iyi seslendirip güzel konuşan çok az insanın arasına katılarak bunun ayrıcalığını yaşayabiliriz. Oyunculuk dışında da günlük yaşantımızda da ses eğitimi gereklidir.

SİNEMA VE TİYATRODA SES

Bir oyuncuyu oyuncu yapan özelliklerin başında onun sesi ve sesini kullanma becerisi gelir. Sesi kullanmanın becerisi üç temel özellikte yatar.

1 – Ses kullanımının uygun durumda olup olmadığını bilmek.

2 – Vurgu uygunluğu içinde sesi karşı yöne rahatsız etmeyecek bir şekilde kuvvetle fırlatmak.

3 – Aynı anda vücut ve sesin uyumunu gerçekleştirmek.

Oyuncu, oyun ya da sinemasal canlandırmada ses ve beden açısından uygulayacağı alt ve üst çizgiyi, kendisi belirler. Oyun içinde veya sinemasal çekim sürecinde senaryoya bağlı olarak akan sürekli gelişmeler içinde, doğru sesle etki ve tepkilerini sergiler.

İyi bir oyuncu, sesini ve bedenini, oyun öncesi hazırlamalıdır. Sesini gevşek tutması ve rahat konumda olması bedenini de etkiler, rolünü sağlıklı uygular. Sesini etkileyecek kişisel gerginliklerden kaçınır. Oyuncu sürekli alıştırma ve çalışma yapar. Kendisini geliştirmesi için bu şarttır.

Yaşamda insanlar, isteklerini, duygularını, arzularını ses, hareket, şekil ve renkten oluşan dört temel olguyla anlatmak durumundadırlar. Dili olmayan bir toplum asla düşünülemez. Her toplumda anlatan ve dinleyen vardır. Söylem içinde olanın anlattıkları, dinleyen tarafından anlaşılmalıdır. İnsanların anlaşmaları birbirlerinin kenetlenmesini sağlar.

KONUŞMA DİLİ

İnsanların düşünce, duygu ve isteklerini karşısındaki kişi ya da kişilere, anlam içeren seslerle anlatmasına konuşma dili denir. Konuşmaların hızlı ya da sessiz bir biçimde anlatılması, dili gereği gibi uygulamamak demektir. Gereği yapılmayan dil zaman içinde yok olmaya mahkûmdur.

YAZI DİLİ

Kelime, hece, ya da kelimenin her hecesini gösteren ve görme duyumuza hitap eden işaretler biçimlerine yazı dili denir.

Bu dili Sanat ve Bilimsel kitaplarda görürüz.

Konuşma dilinin dışında insanları değişik anlamda bağlayan diller de vardır. Bilim Dili, Hukuk Dili, Sanat Dili, Tiyatro Dili, Tıp Dili vs.

Dil, geniş kapsamlı uluslararası birliğin sağlaması açısından da çok önemlidir. Bu yüzden dilsiz bir toplum düşünülemez ve toplumsuz dil de olmaz.