Ütopik Sinema veya diğer adıyla Bilim Kurgu Sineması.

Ütopik Sinema

Aydınlanma döneminde liberal olsun, muhafazakâr olsun bütün araştırmacılara, bütün filozoflara ve edebiyatçılara dürtüselle, cinsellikle ilintili olanın tahriklerine ve basınçlarını karşı aklı kullanarak direnme görevi yüklenmişti.

Aydınlanmanın olgun döneminde aklın temel ilkelerinin işler hale getirilmesi durumunda bireyin her türlü sorunun üstesinden gelebileceğinden kimsenin kuşkusu yoktu. Öte yandan aklın böyle bir araç olarak güvenilir bir biçimde kullanılabilmesinin öteki koşulu, dünyanın aklın dışındaki gerçeklik olarak açık seçik kavranır bir durumda olması karanlık, gizemli, mistik, büyülü, esrarengiz yanlarından arındırılarak akılla kavranamaz olanın bir daha geri dönmemek üzere bu dünyadan sürülüp atılması gerekiyordu.

Başka bir deyişle yönlendirilecek ve yasalar aracıyla denetlenecek her şeyden kurtulmanın zorunluluğu dile geliyordu.

Bu sözlerde sadece insan aklının vahşi doğa üzerindeki egemen konumu gizliden gizliye kendini duyurmakla kalmıyor, aynı zamanda tanrının ve doğanın belirleyiciliği de reddediliyordu.

Gizemli ve açıklanamaz olan dünyanın etkisinde kurtulmalıydı ki insan bu dünyada açık seçik akıl ilkelerine dayanarak özgürce yaşayabilsin.

Aydınlanmanın olgun döneminde iyice artan bu akıl hayranlığı, Romantik Dönemin ve Romantik öncesi dönemin o büyük çaresizlik duygusunu; özgürlüğün olduğu yerde mutluluğun olamayacağı saplantısını da ortaya çıkardı.

İnsan kesintisiz ve gittikçe genişleyen ve yaygınlaşan ve hatta saldırganlaşan bir süreç içinde doğayı değiştirmek zorundaydı.

Bu kez de değişmeyen doğanın etkisinden kurtulmak ve mutluluğun, yetersizlikleri içinde boğulan, gerçek yaşamda erişemediği şeylerin peşinde koşan insan ütopyaları geliştirdi.

Ütopik Sinema’nın gelişiminde günümüz bilgisayar teknolojisinin eriştiği mertebe de göz önüne alınırsa insan neden uçmasın, neden bir yerden bir yere ışınlanarak seyahat etmesin, neden iki metre boyunda olmasın, neden bütün kızlar ona âşık olmasın?

Ama aslında Ütopik Sinema’ ya bu kadar basit bir gözle bakamayız.

Ütopik Sinema toplumsal düşüncelere ve gerçekliklere öteki türlerden çok daha doğrudan yer veren bir tür olduğu kadar katıksız bir sinemasal dünya kurmaya, böyle bir dünyayı tasarlamaya kalkıştığı anda da gerçekliğin koyduğu sınırlamalardan hiç zorlanmadan rahatlıkla kurtulabilen biricik türdür.

Bilim kurguda gösterilen hiç de öyle gündelik sıradan şeyler değildir ve en sıradan en alışıldık bilim kurgu filmi bile insanın dünya ve hayat ile hesaplaşmasından bunları kavrayıp özümseme çabasından, hatta dünyanın dışına itilme serüveninden izler taşır.

Öteki türlerin filmlerinde ancak çok dikkatli bakarak yakalayabildiğimiz şey Ütopik Sinema’ da kendini daha yüzeyde ele verir.

Bilim kurgu filmi zaman zaman pozitif ütopya projeleri tasarlamaya ve içinde yaşanabilir bir dünya modeli kurmaya kalkışır. Bu filmlerin çoğu geleceğin bizi hazırlayabileceği olası tehlikeleri ve bunlara ilişkin korkuları, temelleri içinde yaşadığımız çağda ya da günlerde çoktan atılmış endişeleri anlatırlar.

Bilim kurgu filmi popüler sinemanın özelliklerine ve eğilimine uyarak sosyal gelişmeye yönelik endişelerimizi, bu gelişmenin belli başlı yönlerine karşı çıkışlarımızı şifreli bir yoldan tutucu diyebileceğimiz bir tarzda, hatta yer yer gerici bir anlayışla ele alır.

Genelde onca korku vizyonu içinde güzel iç açıcı bir bilim kurgu filmi bulabilmek oldukça zordur ama vardır…

Böyle filmler bu türün içinde vardır ve Ütopik Sinema tarihinde ikide bir de böyle büyük anlarla karşılaşırız. Ütopik Sinema duraklarında sinemanın başka hiçbir türünde rastlayamayacağımız kadar güzel, korkunç ve büyüleyici eşsiz film tasarımları çıkar karşımıza…

Ütopik Sinema
Wonder Woman

 

Ütopik Sinema
Contact

 

Ütopik Sinema 3
Harry Potter

 

Ütopik Sinema 4
Lord of The Rings
RSS
Follow by Email