Görüntü Yönetmeni Roger Deakins ve Işık

posted in: Kamera | 0

Görüntü Yönetmeni Roger Deakins

Ünlü Görüntü Yönetmeni Roger Deakins’in ışık kullanımındaki becerisini ve uyguladığı pratik yöntemleri ‘Blade Runner 2049’ üzerinden tartışmakta fayda var.

‘Blade Runner 2049’

Yönetmen: Denis Villeneuve

Görüntü Yönetmeni: Roger Deakins

Blade Runner Film Serisi

Senaryo: Hampton Fancher ve Michael Green.

Oyuncular: Ryan Gosling, Harrison Ford, Jared Leto, Robin Wright, Ana de Armas, Carla Juri, Mackenzie Davis, Edward James Olmos.

Bir devam filmi olan ‘Blade Runner 2049’ izleyiciyi ilk filmde anlatılan hikâyeden tam 30 yıl sonrasına götürüyor. Los Angeles Polis Departmanı’nda görev yapan Memur K. toplum yaşamını kaosa sokacak olan ve uzun zamandır saklı kalan bir sırrı açığa çıkartır. Korkunç bir felaketi önleyebilmesi için eski ödül avcısı Rick Deckard’ı bulması şarttır.

İngiliz asıllı 72 yaşındaki görüntü yönetmen Roger Deakins tam 15 kez Oscar’a aday gösterilmiş ve hep ünlü yönetmenlerle çalışmış çok başarılı bir isim. Bir dönem Ethan Coen, Joel Coen filmlerinin değişmez görüntü yönetmeni iken son dönemlerde Denis Villeneuve filmlerinin değişmez görüntü yönetmeni olmuş. Sam Mendes, Martin Scorsese de birlikte çalıştığı bazı diğer ünlü isimler. 2015 yılında Joel ve Ethan Coen’ in senaryosunu yazdığı, Angelina Joli’nin yönettiği “Unbroken – Boyun Eğmez” filminin görüntülerini çekmiş.

Görüntü Yönetmeni Roger Deakins ‘in Oscar ödüllerine En Başarılı Görüntü Yönetimi Dalında aday olup da kazanamadığı filmler de yıllara göre sırasıyla şöyle;

Sicario (2016), Unbroken (2015), 

Prisoners (2014), Skyfall (2013), 

True Grit (2011), The Reader (2009), 

The Assassination of Jesse James by the Coward Robert Ford (2008), 

No Country for Old Men (2008),

 The Man Who Wasn’t There (2002), 

O Brother, Where Art hou? (2001), 

Kundun (1998), Fargo (1997), 

The Shawshank Redemption (1995) 

Görüntü Yönetmeni Roger Deakins, 2018 yılında altın Oscar heykelciğini ‘Blade Runner 2049’ ve 2019 yılında Sam Mendes’in yönettiği “1917” filmi ile nihayet evine götürmeyi başardı.

“Blade Runner 2049” Ridley Scott’un yönettiği ve artık bir kült klasiği konumundaki 1982 versiyonunun kara film tadını taşımakla beraber efekt teknolojisinin bu günkü konumunun bir nişanesi olurcasına fabrike edilmiş kadife yumuşaklığında saydam distopik bir gelecekte görüntüleniyor.

Gökyüzüne uzanan gökdelenlerin ve havada uçan arabaların görüntülerinin pekiştirdiği bu ortamda birçok filmin ana teması olan bir aşk hikayesinin duygusal kareleri de oyuncuların yakın plan çekimleri ile seyirciye taşınıyor.

Kamerayı da kendi kullanmayı seven Görüntü Yönetmeni Roger Deakins kendi tabiriyle “ürkütücü bir gerçeklik” yaratabilmek için karakterlerin çevresinde yer alan öğelerin mümkün mertebe az gösterilmesinden yana olduğunu söylüyor. Buna örnek olarak da Budapeşte’deki bir stüdyoda 1 milyon galonluk su tankında sadece araçtan gelen ışıkların ana ışık olarak kullanıldığı mini denizaltı sahnesinin çekimlerini veriyor. “Okyanusu göstermenize hiç gerek yoktu; sadece suyun yansımalarını ve çarpışmaya kadar olan sürede aracın soğuk renkli farlarını göstermeniz yeterliydi. Sonra aracın içinden gelen daha sıcak renkli ışık aksiyonun olduğu küçük alanı aydınlatsın tamam; karanlık tarafında sarılmış olmanın duygusu gerekli gerilimi yaratır.”

Filmde ARRI ALEXA XT Studio kameralar ve Master Prime objektifler kullanılmış. 

Görüntü Yönetmeni Roger Deakins’in set aydınlatmalarına getirdiği bir yenilik ise, adeta onun imzası haline gelmiş olan, kendi buluşu “Ring Lights – Çember Işıklar”.

Bunlar tahtadan yapılmış büyük bir çembere 5 inch (12.5cm) aralıklarla yerleştirilmiş 200/300 watt halojen ampullerden oluşan basit sistemler. 

Veya üzerlerine 200 adet 75 watt’lık ev tipi ampul yerleştirilmiş altıgen şeklinde eş merkezli 5 adet alüminyum şeritten oluşabiliyor. 

En büyük altıgen 15 feet (4.5 mt) en küçüğü ise 3.5 feet (1 mt) genişliğinde.

Bu çember ışık sistemi bir motorun hareket ettirdiği zincir yardımıyla çekim yapılacak alanın tam merkezine tepeye yerleştiriliyor. Yerleştirildiği yüksekliğe göre değişse de genelde toplam ışık verimi yaklaşık 17kW civarında. Bir dimmer sistemi ile gerekirse ışık gücü %40 azaltılabiliyor.

Filmin bazı sahnelerinde- Jared Leton’un canlandırdığı Niander Wallace karakterinin ofisi- iki eş merkezli daireye yerleştirilen 256 ARRI 300-watt Fresnels lambalar kullanılmış. Kapaklar çıkarılarak lamba kafalarının birbirine temasları sağlanmış ve gökyüzünden süzülerek parlayan güneş ışığı ve gölgesi etkisi yaratılmış. 

Budapeşte’deki Origo ve Korda stüdyolarında yapılacak 90 günlük çekim için 9 haftalık bir hazırlık süresi yaşanmış ve çekimlerde 20 kişilik aydınlatma ekipleri ile çalışılmış.

 

 

 

ARRI Orbiter – Her şeyi yapabilecek bir Işık

posted in: Teknoloji | 0

ARRI Orbiter

ARRI nin yeni ışığı “Orbiter- Uydu” aydınlatma alanında devrim yapabilecek kapasitede bir ışık.

Kamera üreticileri, aslında birbirinden çok da farklı olmayan gelişmeleri (slow-motion, 4K veya yukarısı çekim vs) uygulayarak, yeni modelleri sürekli piyasaya sürmekteler.

Film çekiminin en önemli elemanı ışık konusunda da yeni ürünlerin piyasaya sunulmasının sinematografırlar tarafından merakla beklendiği kaçınılmaz bir gerçek.

Bu bağlamda geçtiğimiz hafta Arri yeni ışık sistemi olan “Orbiter” i anons etti. Bu ışık sistemi her türlü çekim ortamında her türlü işi yapabilecek yetenekte ilk aydınlatma sistemi gibi gözüküyor…

Kapasitesini aşağıdaki şekilde sıralayabiliriz;

  • Leko ışık olabilir,
  • Softbox olabilir,
  • Fresnel olabilir,
  • Ethernet üzerinden başka ışıklara bağlanabilir,
  • Kablosuz olarak DMX veya iPad yardımıyla kontrol edilebilir,
  • Setteki aydınlatmayı ölçüp, kontrol edebilir, parlaklığı ve renk sıcaklığını değiştirebilir.

Bu ışık sisteminin sahip olduğu özellikler ise şöyle;

  • Açık yüz, projeksiyon gibi çeşitli optik tipleri.
  • ARRI’ ye has altı-renkli spektral geniş gamut’lu ışık mühendisliği,
  • Mükemmel renkler ve maksimum parlaklık için gerekli çok güçlü ışık çıkışı,
  • LIOS – Işık Operasyon Sistemi ve Sofrware’i,
  • Su geçirmez muhafaza,
  • Ambiyans (ortamda var olan) ışığa uyum sağlayacak entegre renk algılayıcı,
  • Çıkarılabilir kontrol paneli,
  • Mükemmel sıfıra kadar karartma,
  • Dahili güç, kablosuz DMX ve bateri girişi.

ARRI ışık üniteleri her zaman verdikleri ışığın kalitesi ile tanınmışlardır.

Orbiter de kullanılan ışık ünitesi “ARRI Spectra Altı Renkli” bir ışık makinesidir. Kırmızı, yeşil, mavi, amber, cyan (mavi+yeşil), ve lime kırmızı’dan oluşan bu sistem daha geniş bir gamut, daha doğru renkler ve tüm CCT aralığında daha yüksek renk dağılımı verir.

Bu sistemdeki renk sensor (algılayıcı) mode’u ile sete hâkim olan tüm aydınlatmayı okuyarak var olan renkler arasında uyum sağlanabilir.

Su geçirmez olan ARRI Orbiter ışık ünitesi aydınlatma endüstrisinde bir dönüm noktası olmaya adaydır. LED ışıklar klasik aydınlatma araçları olan HMI ve Tungsten ışıklarla rekabetten çıkarak tümüyle kendine has ışık üniteleri haline hızla dönüşmektedirler. Bu bağlamda belki beş sene gibi bir süre içinde HMI ve Tungsten ışıkları film çekim setlerinin çoğunda görmek mümkün olmayacaktır.

ARRI 2
ARRI Spectra Light Engine

ARRI“Waterproof – Su Geçirmez” Muhafaza

Kaynak: premiumbeat.com, arri.com

 

Film Çekiminde Sahne Aydınlatması- Işıklandırma  

posted in: Kamera | 0

Film çekiminde kullanılan ışıklandırmanın ana elementleri:

 

film çekiminde

 

Işıklandırma sinematografır’ın artistik amacına ulaşmak için kullanabileceği en temel araçlardan biridir. İyi bir atmosferik ışıklandırma ile sinematografır resmin kompozisyonunda etkin olacak yeni bir artistik gerçeklik yaratabilir. Işıklandırma pozlamadan farklıdır ve filmin artistik kalitesinin de bir ölçümüdür.

Film çekiminde kullanılan ışıklar etkilerine bağlı olarak isimlendirilir.

Ana Işık:

Konuya temel görünümünü veren, güneş ışığına, pencereden veya kapıdan gelen direkt ışığa benzeyen ışık tipidir. Ana ışık genellikle sette ilk yapılan ışıktır ve yeri elde edilmek istenen etkiye göre değişebilir. Eğer ana ışık kamera ekseni boyunca doğrudan konunun yüzüne yönlendirilirse düz, detaysız bir görüntü elde edilir. Eğer konu yandan aydınlatılırsa detay artar. Kamera eksenine ve konuya 90 derecelik açı ile yerleştirilirse konunun yarısına gölge düşer.

Yandan aydınlatma ile konunun tüm detayları ortaya çıkar ve bu özellikle karakterlerin yaşının vurgulanması gibi durumlarda tercih edilir. Eğer ana ışık konunun altına yerleştirilirse burun ve yanak gölgeleri anormal şekilde oluşur.

Film çekiminde tercih edilen yöntem ana ışığı kamera eksenine 45 derece açı ile 45 derece yukarıya yerleştirmektir. Bu durumda çok doğal gölgeler elde edilirken konunun ana ışıktan uzak kısımları kısmen aydınlanır ve burun ile çene gölgeleri ideal bir şekilde birleşerek tek bir gölge yaratır.

Ana ışığın konuya olan uzaklığı da çok önemlidir. Eğer çok yakın yerleştirilirse ışığa yakın olan yüzeylerle uzak olan yüzeylerin aldığı ışık miktarları birbirinden çok faklı olur. Eğer mesafe artarsa konu boyunca daha eşit miktarda ışık elde edilmiş olur.

Dolgu Işığı:

Bu ışığın amacı ana ışık tarafından yaratılan gölgeleri doldurmaktır. Kontrast şartlarını ayarlamada önemli rol oynar. Doğada gökyüzü ve çevreden yansıyan ışık güneş tarafından yaratılan gölgeleri doldurur.

 

film çekiminde5
Ana Işık ve Dolgu Işığı

 

Yardımcı Işıklar:

Üçüncü ışık tipi tek bir ışık tipi olamayıp birden fazla ışıktan oluşur. Geri plan ışığı (konunun arkasında yer alır ve konu üzerinde gölge oluştururken derinlik etkisi yaratır), yan-ışık, dekoratif ışık vs. gibi. Sahneyi mümkün olan en kısa sürede seyirciyi etkileyecek şekilde tamamlar.

Eğer ön ve arka plan yoğunluğu ve rengi birbirine yakın ise planlar birbirine karışabilir. Ayırtmak için bordür ışığına başvurulur. Görüntü yönetmeni konuyu arkadan ışıklandırarak konunun bordürlerinin belirgin hale getirerek arka plandan ayrılmasını sağlar.

 

film çekiminde 7
Aydınlatma Şeması

 

Film Çekiminde Işıklandırma Kontrastı Oranı   

Işıklandırma Kontrastı oranı ana ışık ile dolgu ışığı arasındaki yoğunluk farkıdır. Sahnede hâkim olan ışık ana ışıktır. Dolgu ışığı ana ışık için yapıldığın dan yoğunluğu daima daha azdır. Ana ışık ile dolgu ışığı arasındaki bu yoğunluk farkı ne kadar fazla ise ışıklandırma kontrastı o kadar yüksektir. Dolgu ışığının miktarı ve yoğunluğu arttıkça ışıklandırma kontrastı o kadar azalır. Işıklandırma kontrastı sahnenin önden, yandan ve arkadan aydınlatıldığına göre de değişir.

Dışarıda yapılan çekimlerin çoğunda güneş ışığı ana ışık rolünü oynar. Atmosferik şartlar ise dolgu ışığı görevi görecek olan ışık kaynakları durumundadır.

 

Işık ve Renkli Objeler

posted in: Kamera | 0

Işık enerjinin özel bir şeklidir ve daima bir cisim tarafından yayınlanır.

Işık veren bu cisme “Işık Kaynağı” adı verilir.

Işık uzayda bir dalga hareketiyle doğrusal olarak yayılır.

Maddi bir cisme gereksinim duymaz ve boşlukta da yayılabilir.

Basit bir cam prizma kullanarak da beyaz ışıktan renkli bir tayf elde etmek mümkündür. Prizmadan geçen beyaz ışık kendini meydana getiren bileşen renklerine ayrılır.

ışık6
Prizma ve Tayf

Dalga boylarına göre sıralanmış bir aradaki radyasyonlara “Spektrum = Tayf” adı verilir. İnsan gözü bu tayfın ancak belirli bir bölgesine duyarlıdır.

Bu bölge 380nm – 760nm (nm = nanometre, bir uzunluk ölçü birimi) arasında olan Radyasyonların karşılığıdır.

ışık7
Görünebilen Spektrum (Tayf)

Bu spektrum bölgesinde doğadaki renkler sıralı olarak kolayca ayırt edilebilir. Mor       Mavi     Yeşil    Sarı   Oranj   Kırmızı 

 Renk görme duyusu gözün ışığın değişik dalga boylarına verdiği cevaptır. Bir görsel algılama olan renk görme duyusunun oluşması için üç değişik faktörün bir araya gelmesi gereklidir.

  • Bir ışık kaynağı
  • Bir obje
  • Ve bir gözlemci

Işık bir ışık kaynağından yayılarak bir obje üzerine düştüğünde objeden yansıyarak veya objeden geçerek gözlemcinin gözüne ulaşır.

Beyaz bir tabaka kâğıt üzerine düşen beyaz ışığın dalga boylarının hemen hemen tümü eşit bir şekilde yansır.

Siyah obje üzerine düşen ışığın tümünün emilmesi ile, gri ise tüm dalga boyları azaltılmış olarak eşit şekilde yansıtıldıklarında oluşur.

Renkli katı cisimler beyaz ışığın belirli bir bölgesini emerken belirli bölgesini yansıtırlar. Renkli saydam cisimler ise – filtreler gibi – beyaz ışığın belirli bölgesini geçirdikleri için renkli görünürler. Bir kırmızı filtre yeşil ve mavi ışığı emip, sadece kırmızı ışığı geçirdiği için “kırmızı” görünür.

ışık2
Kırmızı Gül

Bir kırmızı gül beyaz ışığın mavi ve  yeşil bileşenlerini emerek kırmızı’yı  yansıttığı için kırmızı görünür.

ışık1
Sarı Papatya

Bir sarı papatya beyaz ışığın mavi bileşeni’ni emerek yeşil ve kırmızı bileşenlerini  yansıtır. Yeşil ve kırmızı’nın toplamı olarak sarı görünür.

 

ışık3
Kırmızı ve Sarı Laleler

 

Kırmızı laleler içlerindeki boyar madde pigmentleri yardımı ile beyaz ışığın mavi ve yeşil bileşenlerini emerek sadece kırmızı bileşenini yansıtır.

Sarı laleler ise yine içlerinde bulunan boyar madde pigmentleri ile beyaz ışığın sadece mavi bileşenini emerek yeşil ve kırmızı bileşenlerini yansıtırlar ve “yeşil+kırmızı = sarı” rengi verir.

Yeşil yapraklar ise içlerinde bulunan boyar madde pigmentleri (klorofil) yardımı ile beyaz ışığın mavi ve kırmızı bileşenlerini emerek sadece yeşil bileşenini yansıtarak yeşil renkte görünür.

ışık4
Renkli Filtreler

Benzer şekilde bir mavi filtre içinden geçen beyaz ışığın yeşil ve kırmızı bileşenlerini yutarak sadece mavi bileşenini, yeşil filtre mavi ve kırmızı bileşenini yutarak yeşil bileşenini, kırmızı filtre ise mavi ve yeşil bileşenini yutarak kırmızı bileşenini geçirir.

Fotoğrafçılıkta çok çeşitli ışık kaynakları kullanılır. Fotoğrafik malzemeler belirli renk değerlerine göre kalibre edilmişlerdir. Tekrarlanabilen doğru sonuçlar alabilmek ve bir standardizasyon sağlayabilmek için bu malzemeleri pozlandıracak olan ışık kaynaklarının da tanımlanması gerekir.

Bir ışık kaynağını tanımlayabilmek demek verdiği ışığın şiddetini ve renk kalitesini tanımlamak demektir. İşte bu amaçla renk kalitesini belirtmek için Kelvin cinsinden sıcaklık derecesini kullanırız.

Renk sıcaklık derecesi belirli bir ısıya kadar ısıtılan siyah cismin veya mükemmel bir ışık kaynağının Kelvin cinsinden mutlak sıcaklık derecesi olarak ifade edilir.

Burada mükemmel ışık kaynağından kasıt ısıtıldığında kendisi emme yapmadan ürettiği ışınları tamamen yansıtan kaynak demektir. Böyle bir kaynağın verdiği ışık tümüyle ulaştığı ısı derecesi ile orantılıdır.

Renk sıcaklık derecesi birimi “Kelvin” dir.

1K   =   273   +   Santigrad Derece ( C )

Gün Işığı ve yapay ışığın spektral nitelikleri birbirinden farklıdır ve her biri de kendi içinde önemli değişiklikler gösterir.

Gün ışığı 5500K renk sıcaklık derecesine sahipken yapay ışık (tungsten ışığı) 3200K renk sıcaklık derecesine sahiptir.

Renk sıcaklık derecesi arttıkça ışığın rengi turuncudan (sıcak renk) maviye (soğuk renk) doğru değişir

ışık5
Sıcak Renkler   ————————Soğuk renkler