Sinema filmi yönetmeni hayal gücü geniş olan kişidir…
Sinema filmi yonetmeni kültürün bütün damarlarından beslenmeli ve iyi gözlem yapıp gördükleri üzerinde düşünebilmelidir
Felsefe, Psikoloji, Düşünce Tarihi, Sosyoloji, Edebiyat, Semantik gibi bilimler kişiliğini
geliştirme konusunda ona yardımcı olacak disiplinlerdir.
Sinema öğrencileri genellikle eski film yapım kurallarını modası geçmiş olarak kabul ederler.
Neticede bir sinema filmi yapımı özel bir şeydir, insan filme kendinden çok şey katabilir ve kuralları eğip bükebilir.
Film yapım kuralları da sürekli değişiyor.
Film yapımı değişiklikleri ve yenilikleri kullanabilen bir daldır.
Ama bu değişiklikleri ve yenilikleri olumlu yönde kullanmak lazımdır.
Sinemada “olumlu” demek izleyiciyi filme katacak ve izlettirecek her şey demektir.
Seyirciyi sıkan filmden kaçıran her şey olumsuzdur.
Sinema filmi yönetmeni olmak isteyen meraklıları bazı öneriler…
- Her şeyden önce seyirciyi tanıyın.
- Kendinizi onun yerine koyun.
- Öznel değil nesnel olmaya çalışın.
- Hikayeye nasıl katıldıklarını gözlemleyin.
- Seyircinin alışkanlıkları olduğunu ve yıllardır koşullandırıldığını unutmayın.
- Yenilik ve denemelerin cesursa peşinden koşun, ama kuralları değiştirmeden ve yeni kuralları koymadan önce eski kuralları öğrenin.
Sinema eseri yapımı aynı zamanda büyük paraların harcandığı ve büyük getirilerin de
olabileceği ticari ve mali bir iştir.
Bu durum yönetmen ve yapımcı arasındaki her zaman da iyi olmayan ilişkileri getirir
Bir yapımcı, özellikle Amerikan sinemasındaki yapımcılar, proje üzerinde mutlak kontrolü olabilecek kişidir.
Örneğin, yönetmen her zaman oyuncu seçimi üzerinde mutlak kontrol sağlayamayabilir.
Filmin iş yapmasını ve stüdyonun az masrafla fazla kazanç sağlamasını ön planda gözeten
yapımcı bu konuda söz sahibidir..
Amerikan sinemasında büyük stüdyoların yapımcıları senaryodan, filmin son kurgusuna
kadar her konuda veto yetkisine sahiptirler ve sıklıkla yönetmen ile ters düşebilirler.
Profesyonel anlamda yapımcıların olmadığı ülkemizde ise durum biraz farklıdır.
Tanınmış yönetmenlerimizin çoğu, Ömer Kavur, Atıf Yılmaz, Ali Özgentürk, Feyzi Tuna, Emin Alper, Yeşim Ustaoğlu hem yönetmen, hem de yapımcıdır.
Bu durum sinema filmi yönetmenlerinin, bir yandan yapımcılığın gerektirdiği bir sürü bürokratik işlemle uğraşarak sanatsal aktivitelerine yoğunlaşmalarını zorlaştırırken, bir yandan da onlara istediği seçimleri yapabilme özgürlüğünü tanıyor.
Yönetmenlerin bu çifte şapkalı durumlarının en olumsuz etkisi o sinema filmi için etkin bir pazarlama yapılamaması şeklinde ortaya çıkar.
Ama Türk sineması geliştikçe profesyonel yapımcıların da bu göreceli zayıf endüstride yerini alacağına inanabiliriz. Nuri Bilge Ceylan ve Zeynep Özbatur birlikteliği buna örnek verilebilir.
Yukarıda verilen bilgilerin çerçevesinde bir yönetmenin sorumluluklarını şöyle sıralayabiliriz;
- Filmin tüm artistik vizyonunu oluşturmak,
- İçeriği kontrol edip , film akışını sağlamak,
- Oyuncuların duygu oluşumlarını ve performanslarını yönetmek.
Devam edecek…