Metot Oyunculuğu ve Stanislavski Sistemi

metot1

 

Metot Oyunculuğu

metot2
Stanislavski

 

Stanislavski, 1922-1924 yılları arasında, Moskova Sanat Tiyatrosu üyeleri ile birlikte, iki yıl süren bir Avrupa ve Amerika turnesine çıktı. Fakat bu turnenin sonunda, Moskova Sanat Tiyatrosu’nun Andrius Jilinsky, Leo Bulgakov, Barbara Bulgakov, Richard Boleslavski, Maria Ouspenskaya, Maria Germanova, gibi bazı oyuncuları Rusya’ya geri dönmediler ve Amerika’da kalarak oyunculuk okullarında ders vermeye başladılar. Bu oyuncular o zamana kadar temel bir sistemi olmayan  Amerikan oyunculuk eğitimini Stanislavski Sistemi’nin esasları üzerinde şekillendiriyorlardı. Böylece Stanislavski’nin öğrencileri Richard Boleslavski ve Maria Ouspenskaya’nın 1923-1926 yılları arasında oyunculuk dersleri verdiği American Laboratory Theatre’da, Metot Oyunculuğu’nun temelleri atılmış oldu.

Lee Strasberg, Stella Adler, Ruth Nelson, Harold Clurman  American Laboratory Theatre’da eğitim almışlardır.

Harold Clurman ve Lee Strasberg, Cheryl Crawford’la daha sonraları bir araya gelerek Group Theatre’ı (1931-1940) kurdular.

The Actors Studio ise  başta Elia Kazan, Cheryl Crawford ve Robert Lewis  gib profesyonel  oyuncu, yönetmen ve oyun yazarları tarafından 1947 de kar amacı gütmeyen bir organizasyon olarak New York’da kuruldu. Ardından1940 yılında kapanan Group Theatre’ın, Stella Adler, Lee Strasberg, Sanford Meisner gbi elemanları da The Actors Studio’ya katıldılar.

metot3
Paul Newman

 

Metot’un temel standartlarını belirleyenler Group Theatre’da birlikte çalışmış olan bu isimlerdir.

Çağdaş batı tiyatrosunun yaygın tiyatro anlayışı olarak kabul edilen Stanislavski Sistemi ve bunu temel alarak gelişen Metot Oyunculuğu, günümüzde de dram sanatının uygulandığı tüm alanlarda (tiyatro, sinema, televizyon) geçerli olan somut yaşam gerçeğini canlandırmayı hedefleyen gerçekçi tiyatro anlayışını ve gerçekçilik akımının çevresinde şekillenmiş gerçekçi oyunculuğun ilke ve standartlarını belirlemiştir.

 

metot4
Al Pacino

 

Metot oyunculuğunun bu ilkesi doğrultusunda, seyirciye tiyatroda olduğu unutturularak bir olayı gerçekten yaşıyormuşçasına bir etki uyandırılmalıdır.

Gerçekçi tiyatro, seyircide uyandırmayı amaçladığı estetik yaşantıyı yanılsama (illüzyon) olarak belirlemiştir.

Yaratılan gerçeğin inandırıcı olması, sahneden yansıtılan olayların gerçek yaşamdaki aslına benzerlik yanılsamasına bağlıdır. Bu bağlamda, oyunun yalnızca konusunun, karakterlerinin, dilinin değil, görüntüsünün de gerçeğe benzemesine; bu doğrultuda kostümlerin ve makyajın, dekorun, aksesuarı gerçeğe benzer olmasına, önem verilmiştir.

Metot Oyunculuğundan önceki dönemin oyunculuk biçimine, sahnede kalıplaşmış konuşma ve davranış tarzlarına karşı çıkılmıştır. Rolün abartılması, alkış toplamak için alışılmış oyunculuk hilelerinin tekrar tekrar yinelenmesi eleştirilmiştir.

Oyuncudan istenen, rolünü, seyircinin oyun karakteri ile özdeşleşip yerine kendini koyabileceği ve duygularını paylaşabileceği sahicilikte oynamasıdır.

Devam edecek…

Please follow and like us:
Pin Share
RSS
Follow by Email