iphone ve ipad gibi cihazların kısa film çekiminde kullanılması

iphone, ipad gibi cihazların günümüzde (3G’den bu yana) neredeyse tümü video çekebilir.

Akıllı telefonlar kullanılarak (iPhone, Samsung Galaxy, Nokia, HTC, GoPro, vs.) bir çok kısa film çekilmekte ve bunların bazıları ödül kazanmaktadır.

iPhone Film festivali’ne akıllı telefonlarla çektiğiniz filmleri gönderebilirsiniz.

www.iphoneff.com adresindeki siteye girerseniz burada akıllı telefonlarla çekilmiş bir çok film, müzik video, belgesel, animasyon örneklerini bulabilirsiniz.

F/2.4 açıklıkta 30 kare/sn kayıt yapan 8megapiksel bir kamera ile 1080p tam HD ve 4K (Ultra HD) kayıt yapıp kurgulayarak istediğiniz kısa filmi çekebilirsiniz. En büyük artıları Wi-fi veya cep telefonu bağlantısıyla görüntüleri amında web üzerinde yayınlama, sosyal medyada paylaşma olanağı sunmalarıdır.

Apple ürünleri başta olmak üzere film yapımında kullanılabilecek bir çok aplikasyon  (örneğin kurgu yapmak, kamera görüntülerini birleştirmek, tesadüfen kaydedilen görüntüleri kareden silmek vs ) bu cihazlara yüklenmiştir. Samsung’un ürettiği bazı modellerde 10x optik zoom özelliği vardır.

Boyutu hayli küçük olan algılayıcıları belirli kalitede görüntü yakalarken özellikle düşük ışık şartlarında dijital gren (Gürültü-Noise) oluşması, küçük objektifleri, çoğunda optik zoom olmaması problemleridir. Fakat iphone ve ipad’lerle çalışmayı kolaylaştıracak ve daha iyi görüntüler vermeyi sağlayacak birçok aksesuar piyasayı kaplamıştır adeta.

İphone’ların kullanımı özellikle tutuş kolaylığı açısında ipad’den daha rahattır.

Arzu edersiniz iphone’da kaydedip ipad’e transfer ederek kurgu yapabilirsiniz. Bazı iphone’lar 120 kare/sn – 240kare/sn hızda yavaş hareketli (slow motion) çekim yapabilirler ve 128Gb civarı hafızaya sahiptirler. Üç-ayak üzerine bağlanabilirler, örneğin; ‘Joby Grip Tight Stand’ esnek bir Gorillapod ile birlikte gelir ve bacakları mobilyalara sarılabildiği gibi uzatılarak elde yapılan çekimlerde ‘grip’ olarak kullanılabilir.

İphone ipad’lerin geniş açılı objektifleri yoktur fakat adaptör yardımı ile geniş açı, telefoto veya macro objektifleri takabilirsiniz. Geniş açı objektiflerle yakından çekim yaparak ilave bir görüntü stabilizasyonu sağlamak mümkündür. ‘Olloclip’ adaptor çıplak iphone’larla kullanılabilen bir adaptördür. Eğer objektif adaptörü ilave edilmiş bir kılılf alırsanız daha fazla seçiminiz olur. ‘ALMmCAMLITE’ mikrofon, ışık, üç-ayak  takılabilen bir yuvası olan metal bir kılıftır. Başlangıç Kit’inde geniş açı/ makro objektif  yer alır ve bir SLR adaptörü ile profesyonel objektifleri de takmak mümkün olur.

‘iOgrapher’ hafif ve ucuz bir kılıftır. Hem ipad hem de iphone ile kullanılabilir. Telefonun yerleştirildiği bir kulp şeklindeki çerçevelerinden tutarak çekim yapmayı kolaylaştırır. Mikrofon, ışık ve üç-ayak bağlama yuvaları vardır.

‘Padcaster’ daha ağır, pahalı fakat profesyonel alüminyumdan yapılma bir kılıftır. Mikrofon, geniş açı objektif ve SLR objektifleri takmaya yarayacak bir adaptörden oluşan paket halinde satılıyor.

Sesi geliştirmek için ayrı mikrofon kullanmak gerekir. ‘Rode Smartlav’ mikrofon özellikle akıllı telefonlar ve tabletler için geliştirilmiştir. Bir adaptör yardımıyla bağlanan standart bir mikrofonda kullanılabilir ama kaydedilen ses seviyesi düşük kalır.

Daha kaliteli mikrofonlar olan ‘Rode VideoMic’ veya ‘VideoMic Pro’, ‘iOgrapher’ veya ‘Padcaster’ a bağlanarak daha iyi ses elde edilmesini sağlar.

‘İRig PRE’ mikrofondan kameraya gelen sesi yükseltici görevini görür.

‘Steadicam Smoothee’ ise akıllı telefonlar ve tabletler için üretilmiş küçük bir görüntü sabitleyicidir.

 

Bertrand Bonello 2018 Cannes Film Festivalinde Kısa Film Jürisinde

Fransız Film Yapımcısı Bertrand Bonello 8 Mayıs 2018 de başlayıp, 19 Mayıs 2018 de bitecek olan 71. Cannes Film Festivalinde Cinéfondation ve kısa film jürilerinde yer alıyor.

Bonello kısa film yapımcılarından beklentilerini ise şöyle açıklıyor;

Henüz tanınmayan genç filmcilerden ne bekleriz? Bakmadıklarımıza bakmamızı ve görmediklerimiz  görebilmemizi sağlamalarını isteriz. Çünkü onlar henüz özgür ve cür’etkârdır; söylemek istediklerini hiç çekinmeden acımasızca ve bizim bir zamanlar sahip olduğumuz ama şimdi sahip olamadığımız küstahlıkla ifade edebilirler.

Cinéfondation 20 senedir bu özgür seslerin duyulabilmesi için uğraş veriyor ve ben bu uğraşın bu sene bir parçası olabildiğim için son derece gururluyum.

French Filmmaker Bertrand Bonello will chair the Cinéfondation and short films Jury in the occasion of the 71rst edition of the Festival de Cannes from May 8 to 19 May 2018.

“What do we expect from youth, unknown filmmakers, first films? Let them shove us, let them make us look at what we are not capable of seeing, that they have the freedom, the edge, the recklessness and the audacity that sometimes we no longer have. The Cinéfondation has been working for 20 years to make these voices heard and I am extremely proud of being able to accompany them this year.

Türkiye’de kısa film’in tarihi

 

 

 

kısa film1
Fuat Uzkınay

 

Kısa film’in tarihi gelişim sürecinde, özellikle belgesel çalışmaları hayli eskiye dayanır;

Lumiere kardeşler kameralarının çektiği ve İstanbul manzaralarını kapsayan “İstanbul Sokakları”  görüntülerinden başlayarak Osmanlı vatandaşı olan Janaki ve Milton Manaki kardeşlerin 1911 yılında çektiği “V. Sultan Reşat’ın Manastır Ziyareti” ve 1914 yılında Fuat Uzkınay’ın çektiği söylenen “Ayastefanos Abidesini yıkılışı” isimli filmlere kadar uzanan hayli eski bir geçmişi var.

Turkiyede kısa film çalışmasına ilk başlayan firma ‘Ipek Film’ dir.

Firmanın bünyesinde senaryo yazarı olarak çalışan Nazım Hikmet ve şehir tiyatrolarının gözde oyuncusu Hazım Körmükçü dört ayrı kısa filme imza atan isimlerdir.

Nazım Hikmet’in ilk denemesi Kavuklu Ali, Zenne Necdet, Naşit Özcan gibi oyuncuları bır araya getiren “Düğün Gecesi/Kanlı Nigâr”, 1933 isimli orta oyunu çalışmasıdır. Diğer iki filmi ise “Istanbul Senfonisi”, 1934 ve “Bursa Senfonisi”, 1934 filmleridir. Hazım Körmükçü ise kendi oynadığı bır Karagöz oyununu baştan sona filme alarak “Yeni Karagöz” isimli bır filme dönüştürmüştür. Bu filmler daha ziyade müzikal – şiirsel diyebileceğimiz sanatsal yaklaşımların ön plana alındığı belgesel nitelikli filmlerdi.

Yine bu dönemlerde iki tanınmış Sovyet sinema sanatçısı Sergei Yutkevich ve Lev Oscarovitch Arnstam Cumhuriyet’ in kuruluşunun onuncu yılı münasebetiyle Basın Yayın ve Turizm Bakanlığının davetlisi olarak Türkiye’ye gelip “Ankara Türkiye’ nin Kalbidir” isimli belgeseli hazırlamışlardır.

Ipek filmle aynı yıllarda kısa film çalışmalarına başlayan diğer bır firma da ‘Haka Film’ dir. Üç yıl boyunca yönetmen Kemal Necati Çakuş tanınmış Sovyet yönetmen Ester Schub’la işbirliği yaparak, bilgi ve malzeme toplayıp, “Türk İnkılâbında Terakki Hamleleri” 1934/1937 belgesel filmi çekmişlerdir.

Bır süre yaşanan durgunluktan sonra 1950’li yıllarda hareketlenme başlıyor; Kore savaşı patlamış ve ülke haber – savaş filmlerinin akınına uğramıştır. Seyfi Havaeri “Kore Gazileri”, 1951 ve Kenan Erginsoy “Mehmetçik Kore’de”, 1951 filmlerini çekiyorlar. Halk Film ise “Kore’de Türk Kahramanları”, 1951 filmini hazırlıyor.

Kore filmlerinin ardından Istanbul’un 500. fetih yılı da Atlas Filmin hazırladıği altı bölümlük bır belgeselle kutlanıyor.

1954 yılında Münir Hayri Egeli’nin yapımı “Atatürk Sevgisi” filmi çekiliyor.

Bu dönemin en başarılı belgesellerinden biri de İlhan Arakon’un renkli olarak çektiği  “Bır Şehrin Hikâyesi”, 1954 filmidir. Dönemin en yeni teknikleri kullanılarak oluşturulan güzel görüntülerle İstanbul şehrinin Bizans’ tan bu yana hikâyesi anlatılır.

Bu dönemin belgeselcileri bir nevi aydınlanma hareketinin öncüleri sayılabilecek insanların,  – Sabahattin Eyüboğlu, Mazhar İpşiroğlu, Azra Erhat,Vedat Günyol, Macit Gökberk, Aziz Albek, Melih Cevdet Anday gibi, – oluşturduğu bir gruptan oluşuyordu.

Bu isimler üniversitelerde verdikleri derslerde, yazdıkları makalelerde duygu ve düşüncelerini topluma akatarmaya çalışırken bir yandan da belgeseller üretiyorlardı.

1956 yılı Türk Belgesel Filmleri tarihi açısından önemli bır yıldır;  Sabahattin Eyüboğlu ve Mazhar Şevket İpşiroglu’ nun birlikte hazırladıkları “Hitit Güneşi” belgeseli ‘Berlin Film Festivali’nde belgesel dalında ‘Gümüş Ayı’ ödülünü kazanır.

1959 yılında Sabahattin Eyüboğlu “Surname” isimli güzel bir belgesel daha hazırlar.

Eyüboğlu – İpşiroğlu ikilisi çalışmalarına devam ederler ve cok kıymetli dört belgesel daha üretilirler;

“Antalya Ormanları”, 1956

“Siyah Kalem”, 1957

“Anadolu’da Roma Mozaikleri”, 1959

“Karanlıkta Renkler”, 1959

1950’li yıllarda bazı uzun metraj film yönetmenleri ve yapımcılarının da belgesel çektiklerini görürüz.

Metin Erksan, ‘Ordu Foto Film Merkezi’ için “Dünya Havacıları Turkiye’de”, 1957 belgeselini çekerken, ‘Acar Film Stüdyoları’ nın yöneticisi Şadan Kâmil de ‘Basın Yayın ve Turizm Bakanlığı’ için “Dağları Delen Ferhat” isimli belgeseli çeker. 1959 ‘Karlovy – Vary Film Festlvali’ne de katılan bu ilginç belgesel Anadolu’yu dolaşan bır kamyonun hikayesini anlatır.

O dönemin sinema ortamında hayli etkili olan ‘Ordu Foto Film Merkezi’ komutanı Albay Nusret Eraslan da ordu mensubu subayların ve ailelerinin günlük yaşamını anlatan “Şanlı Ordumda Bır Sene” isimli belgesel filme imza atan resmi bir isim olur.

Metin Erksan’in çektiği diğer bır belgesel de kendi kaynaklarını kullandığı “Nehir ve Uygarlık/Büyük Menderes Vadisi”, 1959 isimli filmdir.

 

RSS
Follow by Email