Bilge Olgaç, 8 Mart Kadınlar Gününde Yeşilçamın İlk Kadın Yönetmeni Anısına

posted in: Film Yönetimi | 0

Bilge Olgaç

10 Ocak 1940 tarihinde (biyografisinde doğduğu gün hakkında maalesef bir belirsizlik var; bazı kaynaklara göre 1, bazılarına göre 10, bazı kaynaklara göre de 14 ocak)  Kırklareli‘nde Vize ilçesinde 6 çocuklu, yoksul bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. 1956 yılında henüz 16 yaşında iken prodüksiyon amiri  Vecdi Bender ile evlendirilerek okuduğu Nişantaşı Kız Enstitüründan ayrıldı.

Eşi “Kısmetin En Güzeli” isimli  Olgaç’ın yazdığı bir öyküyü yönetmen Memduh Ün‘e verince sinema alemine girmiş oldu. Bülent Oran’ın senaryolaştırdığı öykü ‘Kısmetin En Güzeli’ adıyla filme çekilir. Böylece Bilge Olgaç Memduh Ün’ün yanında asistan olarak çalışmaya başlar. Ustasından  senaryo yazmayı, kurgu tekniğini öğrenir.

Olgaç, Memduh Ün’ün beş filminde asistanlık yapar ama Memduh Ün’ün sahibi olduğu Uğur Film şirketi adına yönetmenlik yapma fırsatını yakalayamaz.

Bilge Olgaç 1965 yılında “Üçünüzü de Mıhlarım” filmi ile ilk yönetmenlik denemesini yaşar ve yapımcı Hasan Kazankaya adına çektiği bu filmle Türk Sinemasının ilk kadın yönetmeni olur.

Filmin vizyona gireceği günlerde başrolü oynayan Yılmaz Güney, dönemin ve gece yaşamının sosyete lokali Kulüp 12’de bir tartışma sonucu, orkestra şefi İlhan Feyman ve iki arkadaşını sustalı bıçakla yaralar. Tuncel Kurtiz, Kalipso Kralı Metin Ersoy ve gece kulübünün şantözü oyuncu Gülsün Kamu, olayın tanıklarıdır. Yılmaz Güney, filmdeki rolünün etkisiyle ‘üç kişiyi mıhlayıp’ o sahneyi gerçekten yaşar. ‘Üçünüzü de Mıhlarım’ vizyona girdiğinde ise gişe rekorları kırılır.

Bilge Olgaç’ın ‘B’ kategorisi filmlerin yapımcısı olan  Hasan Kazankaya firmasında ses getirebilecek sosyal ağırlıklı filmler yapması imkansızdır ve bu dönemde  yeşilçam geleneğine bağlı klasik filmler yaparak ilerler.

Arzu ettiği yönde llk çıkışını 1970’de Kerim Korcan’dan uyarladığı ‘Linç’ filmi ile gerçekleştirir.
Olgaç’ın, 2. Adana Film Festivali’nde (1970) yarıştığı rakipleri arsında ‘Umut’ filmiyle Yılmaz Güney ve ‘Bir Türk’e Gönül Verdim’le Halit Refiğ gibi, sinemanın iki ağır topu vardır. Ama Olgaç’ın. ‘Linç’, filmi En İyi Film Kategorisinde üçüncülüğü kazanırken,, Bilge Olgaç da En İyi Yönetmen seçilir.

Bilge Olgaç ancak Osman Şahin ile tanıştıktan sonra erkek egemen toplumun kadına karşı uyguladığı ayrımcılığı sergilemeye yönelik filmler yapmaya başlar; “Gülüşan” (1984), “İpekçe” (1987), “Gömlek” (1988), “Aşkın Kesişme Noktası” (1990) ve “Kurşun Adres Sormaz” (1992).

Şahin’in yore insanlarını anlatan öykülerine dayalı senaryolardaki çarpıcı olaylar üzerine kurulu filmler yapmak Bilge Olgaç’ın sinemasında.dönüm noktasıdır.
1994 yapımı “Bir Yanımız Bahar Bahçe”, filmi ne yazık ki yönetmenin son filmi olur.

Çekmeyi planladığı  “Ölüme Doğru” adlı filmin hazırlık aşamasında Taksim civarında kiraladığı evinde çıkan yangında, 3 Mart 1994 tarihinde henüz 54 yaşında, kedisi Recep ile birlikte arkasında her biri hatırı sayılır bir mücadelenin ürünü olan yaklaşık 40 film ve 32 senaryo bırakarak yaşama veda eder.

Ödülleri:
1970 – Adana Altın Koza Film Yarışması: “Linç” filmi ile En İyi Yönetmen Ödülü
1970 – Adana Altın Koza Film Yarışması: “Linç” filmi ile En İyi Film Kategorisi’nde üçüncülük ödülü
1984 – 21. Altın Portakal Festivali: “Kaşık Düşmanı” filmi ile En İyi Senaryo Ödülü ve En İyi Film Kategorisinde üçüncülük Ödülü
1985 – Kadın Filmleri Festivali, Fransa: “Kaşık Düşmanı” filmi (La Chambre de mariage) En İyi Film Kategorisi’nde Büyük Ödül ve Basın Özel Ödülü

[metaslider id=”3008″]