Stanislavski Sistemi

stanislavski2
Konstantin Stanislavski

 

Stanislavski tarafından sistemleştirilmiş özdeşleyim’e dayalı oyunculuk yöntemi.

Rus oyuncu ve yönetmen Konstantin Stanislavski 1863’de Moskova’da doğdu. 1898’de  V. N. Dançenko ile birlikte Moskova Sanat Tiyatrosunu kurdu. 1905’te buna bir de deneme stüdyosu ekledi. Hayatı boyunca, tiyatroyu üstün bir sanat değerine ulaştırmaya ve yüceltmeye çalıştı.

Gerhart Hauptmann’ın natüralist anlayışından yola çıkan Stanislavski, Çehov’un etkisinde kalarak bireşimci gerçekçiliğe geçti. Dramatik bir ağırlığı olan, oyuncunun metinle ilişkilerinde iç ve dış teknikleri kapsayan bir sistem uygulamasını esas alır.

Konstantin Stanislavski “Oyunculuğun Grameri” olarak adlandırdığı çalışmalarında, oyuncunun yaratıcılığına dair içkin yasaları keşfederek oyunculuk sanatının ilk yöntemini oluşturmuş; yaşadığı dönemde, doğa kurallarını açıklamaya yönelik bilimsel yaklaşımların da etkisiyle ve onlardan yararlanarak, oyunculuğu analiz etmeye çalışmıştır.

 

stanislavski3
James Dean

 

Psikolojik gerçekçi oyunculuk sanatının baş kuramcısı olan Stanislavski, özdeşleşmeyi oyunculuğun temeline koymuş, oyuncudan her şeyden önce gerçeği istemiştir. Stanislavski’ye göre günlük yaşantımızda her gün karşılaştığımız olaylar karşısında belirli tepkiler veririz. Tüm bu yaptıklarımız elimizde olmayan bir çeşit refleks hareketleri olarak ortaya çıkar.

Günlük hayatta normal davranan insanlar, bir topluluğun karşısına çıkınca kasılırlar ve gereksiz hareketlere başvururlar. Stanislavski yapılacak olan şeyin bilinç altında oluşan duygu ve düşünceleri bilince taşıyarak sinir sistemini kontrol altına almak olduğunu söyler.

Psikolojik hayatımızın “iç hareket ettirici güçler” olarak tanımladığı üç asli güç kaynağı vardır; bunlar akıl, istem ve duygudur.

Ona göre denetimimiz altında bulunmayan tüm duygular bilinç altıdır. Bir aktör için önemli olan da bu duyguları denetim altına alabilmektir. Stanislavski, bir oyuncunun seyirciyi avcunun içine alabilmesi gerektiğini söyler. Bir orkestra şefinin parmaklarının ucunda binlerce enstrüman varsa oyuncunun elinde de onlarca seyirci vardır. Onları isterse ağlatır, isterse kahkaha attırabilir, isterse de ruhsal çöküntü yaşatabilir. Ama oyuncu elindeki bu gücü iyi kullanmalıdır.

Stanislavski’ye göre oyuncu belleğindeki gerçek duyguları kullanıyorsa, ya da yaptığı role çok inanarak oynuyorsa bir risk de alıyor demektir; kendini fazla kaptırmak…

 

stanislavski4
Steve Mc Queen

 

Unutmamalıdır ki bir sahnede ağlarken, başka bir sahnede kahkahalarla gülmesi gerekebilir. Bu durum çok kısa süren zaman dilimleri içinde de gerçekleşebilir. Bu sebeple hiçbir zaman kontrolünü yitirmemelidir.

Devam edecek…

Please follow and like us:
Pin Share
RSS
Follow by Email