Sinematografik Görüntülerin Hikaye Anlatımındaki Önemi.

Sinematografi ‘nin sadece kameranın belirli bir sahneye odaklanıp onu duyarlı bir ortama ( film, CCD vs ) kaydetmekten öte bir eylem ve hatta sanat olduğu inkar edilemez. Işık, renk, kamera hareketleri, kompozisyon, derinlik, perspektif, aydınlatma kontrastı ve daha bir çok teknik öğe ancak birlikte kullanıldığında hikayeler yaşama dönüşebilir.

Güzel sinematografik görüntülerin yanısıra estetik prensiplerini de kullanarak daha dinamik ve gerçeğe uygun hikaye anlatımı sağlamak için dikkat edilmesi gereken bazı basit kuralları şöyle sıralayabiliriz. 

Sinematografik Görüntülerde Temel Aydınlatma:

Sete geldiğinizde tüm ışıkları söndürün ve ortamda var olan ışığı kontrol edin. Ortamda var olan ışık sahneye en doğal görünümünü veren ışıktır. Bu aydınlatma gerekli pozlama için yeterli veya yetersiz olabilir. Doğru bir ölçüm ( aydınlatan ışık miktarı ölçümü) size nasıl çalışacağınız hakkında bilgi verecektir; ya  bu var olan aydınlatmayı ilave ışık yaparak kuvvetlendirirsiniz, ambiyans oluşturabilirsiniz, sahne kontrastını arttırır veya azaltabilirsiniz, renk baskınlığı yaratırsınız ya da aynen kullanırsınız.

Sahnede Hareket Yönü (Yatay Hareket):

Bu tabirle bir sahnede yer alan karakterlerin perdedeki hareket yönü kastedilir. Bu çok önemli bır kavramdır çünkü hikayenin psikolojik ve fiziksel olarak ileriye ve geriye gidişini saptar. Perdede görüntü karesi içinde sağdan sola hareket ileriye, soldan sağa hareket ise geriye gidişi  algılatır. Dolayısıyla sahnedeki karakterlerin hareketi devamlılık açısından olduğu kadar hikaye anlatımı açısından da önemlidir. 

Konunun çerçevelenmesi:

Karakterinizin çerçevelenmesi onun hikaye süresince yapacağı yolculuğun fiziksel ve duygusal boyutları hakkında fikir verir. Her çerçeve o sahnede anlatılmak isteneni vurgulamalı, yani rastgele yapılmamalıdır. 

Yavaş Çekim ( Slow Motion ):

Her görüntüyü daha vurgulayıcı hale getirir. Ama kafanıza estikçe kullanılacak bir yöntem değildir. Hikaye anlatımına katkı sağlayacak özel sahnelerde kullanılmalıdır. 

İşi Post prodüksiyon bırakmayın:

Bır çok kez görüntü yönetmenleri hatalı çekimlerin post prodüksiyonda duzeltileceğini düşünürler. Bu tembel bır yöntemdir. El eliyle iş yapmaya benzer. Unutmayalım ki uygulanacak post işlemlerinin de sınırları vardır. Sahnelerin ve görüntülerin daha kamera çekimi aşamasında sinematografik açıdan mükemmele yakın elde edilmesine çalışmak esastır. 

 

Please follow and like us:
Pin Share
RSS
Follow by Email