SÖYLEM’DE NOKTALAMA İŞARETLERİ
Oyuncunun söylem yaptığında dikkat etmesi gereken en önemli husus, söylemi içindeki noktalama işaretlerine kesinlikle uymasıdır. Bunun için noktalama işaretlerini ve ne anlama geldiğini, nasıl bir söylem içinde olacağını kesinlikle bilmesi gerekir. Biliyoruz diyorsanız öğrenmeniz çok kolay olacaktır. Tabii biliyorsanız. Bilmiyorsanız öğrenecekleriniz sizi, yine çok çabuk varacağınız hedefe götürecektir.
Şunu da açıklamak gerek. Noktalama işaretlerini genellikle yazı dilinde kullanıyorlar insanlar. Yazı dili içindeki konumlarını belki de ezbere biliyorlar. Belki de siz bile bana sanırım, hafif bir gülümseme ile baktınız. Peki, hiç düşündünüz mü? Nokta, söylemde ne işe yarar? Virgülün görevi nedir? Nasıl söylenmelidir? Ünlem işareti? İki nokta üst üste? Nasıl söylenir?
Önce, bilinen biçimiyle “nokta” işaretinden başlayalım. Evet, nokta bir cümle içinde o cümlenin sonuna konulan işarettir.
Söylemde ise, cümlenin bittiği anlamında tonlama yapılarak durulur. Bu duruş bir kez soluk alıp vermek zamanı kadardır. Bize nefes almamız için zaman sağlar.
“Virgül”, yarım es verdirir. Bir cümle içinde birkaç virgül olabilir. Yine de yarım es ile cümle nokta alarak sonlanır.
Söylemde ise virgül, yazımda olduğu gibi yarım nefes durdurur bizi. Dikkat etmemiz gereken asıl husus; söylem esnasında virgüllerde, devamı gelecek anlamında tonlama ile devam edilmesidir. Yani cümle bitmez. Eğer bir cümle içinde birden fazla virgül varsa her virgül devamında ki sözcüklere, küçük bir kademe ses yükseltisi ile devam edilir. Son virgüle kadar sürer bu. Son virgül, sesi düşürür ve nokta ile sonlanır cümle.
Bazı nida içeren sözcük ve heceler virgül yerine geçer. Bir başka deyişle bu sözcük ve heceler virgüldür. Tek başlarına da anlam içerebilirler.
Örneğin:
(Lakin, ya da, veya, ama, ve)
Söylemde üç nokta (…) yan yana olunca derin nefes alınıp duraklanır (Es) verilir. Nefes alıp verilince, başlayacak sözcüğün daha güçlü söylenmesine neden olur.
Söylemde noktalı virgül (;) sözcükte çok kısa es vererek sözcüğün devam edeceği biçiminde tonlanarak uygulanır. Devamındaki sözcükler bu anlam içinde değerlendirilir.
Söylem adına vurguladığımız temel noktalama işaretleri bunlarıdır.
Uygulamasını isteyeceğim birkaç cümle vereceğim size ve noktalamalarını dikkatle yapınız.
Uygulama:
Sonra yaklaştı yaklaştı neredeyse kalbim duracaktı
Şuursuzca çabalıyor çabalıyor çabalıyordum söyleyin bana şimdi başka türlü olabilir mi bu
Hey dikkat et düşeceksin dikkat etsene be adam
Sonra yaklaştı yaklaştı neredeyse kalbim duracaktı
Evet kazanmaktan yanayım ama her ne pahasına olursa olsun değil
Birazdan çekip gidecek ve ben gene yalnızlığımla baş başa kalacağım
Yukarıdaki birinci uygulama sözcüğünün analizini verelim diğerlerini siz yapmayı deneyiniz.
Sonra yaklaştı, yaklaştı, neredeyse kalbim duracaktı!
İkinci virgül bize sesimizin yarım ses yükselmesi gerektiğini söyler. Daha fazla virgüllerde da yarım ses yüksek söylemek gerekir. Söylem sonundaki ünlem işareti, söylemin bittiğini ve sesimizi bu biçimde sonlandıracağımızı belirtir. Unutulmaması gereken önemli husus şudur; noktalama işaretleri bize, söylem tonlaması gerekli uyumu sağlar. Ayrıca bu sözcükteki noktalamaları yazarın duygusu doğrultusunda şöyle de uygulayabiliriz;
Sonra, yaklaştı yaklaştı, neredeyse kalbim duracaktı!
Uygulama:
Aşağıdaki manzum oyunun (Şiir tekniği ile yazılmış oyun) noktalamalarına dikkat ediniz. O noktalamalar ışığında şiiri, söylem olarak dillendiriniz. Noktalamaların niye o biçimde konulduğunu düşününüz.
Uygulama:
TROILOS İLE KRESSİDA– WILLIAM SHAKESPEARE
ODDYSSEUS – Şu diyeceklerimden kurtulsaydık,
Troya çoktan temelinden yıkılmış,
Büyük Hektor’un kılıcı çoktan sahipsiz kalmış olurdu.
Bizde başa bağlılık, üste saygı kalmadı.
Bakın şu ovadaki Yunan çadırlarına;
Hepsi nasıl boşsa, birliklerinde öyle başı boş.
Kumanda yeri bir arı kovanına benzemedikçe,
Herkes var gücünü ortaya koymadıkça
Nasıl bal beklenir bu petekten?
Bir yerde baş belli olmadı mı,
En değersiz, değerli gibi görünür.
Gökler, yıldızlar ve bu dünya, büyük bir düzen içinde,
Başa, sıraya, mevkie, yola, yordama, ölçülere, mevsimlere,
Şekillere, görevlere, geleneklere saygı gösterirler.
İşte onun için güneş, hepsinin ortasında,
Bütün ihtişamıyla tahtına oturmuştur…
…
Başa saygı kalmazsa topluluklar,
Mekteplerde sınıflar şehirlerde loncalar,
Ayrı kıyılar arasında rahatça alış veriş;
Büyük evlat hakları,
Yaş, taht, taç, nam, nişan hakları,
Bütün bunlar nasıl yerli yerinde durur artık?
Saygı sıra gözetme, tellerin düzenini boz,
O zaman seyreyle gümbürtüyü!