Kamera…
Bu gün kullandığımız çok gelişmiş kameraların temeli yüzyıllar öncesinin icadı olan
“Camera Obscura” ya dayanır.
“Camera” Latince “Oda” “Obscura” ise “Karanlık” demektir.
Bu tanıma göre kullandığımız kameralar küçük bir karanlık odadan ibarettir.
Kamera yani karanlık oda
Gerçekten de çok aydınlık bir günde karanlık bir odaya girelim ve bir şekilde duvara iğne deliği gibi küçük bir delik açalım, karşı duvarda dış dünyanın ters bir görüntüsü oluşur.
Bu deney şu anki bakış açımızla bize çok saçma gelmekle beraber “Camera Obscura” yı keşfeden kişiler bu deneyden yola çıkmışlardı.
Bu odanın yerini küçük bir karanlık kutuda alabilir. Kutunun bir yüzeyine açılan küçük bir deliğin karşısına tutulan beyaz kağıt üzerinde kutu dışındaki herhangi bir objenin görüntüsünü de oluşturabiliriz. Bu görüntü çok doğru perspektifli bir görüntü olacağı için ilk zamanlarda ressamlar tarafından sıklıkla kullanıldı.
Oluşan görüntü ışık ışınlarının doğrusal yayılma özelliklerinden dolayı daima üst kısım alta alt kısım üste gelecek şekilde ters’ tir .Delik küçüldükçe görüntü keskinleşir, fakat ışık duyarlığı azalır.
Kamera-Camera Obscura’nın Keşfi
“Camera Obscura”nın keşfi çok gerilere gider… İlk defa MÖ 5.yüzyılda Çinlilerin böyle bir cihazdan bahsettiklerini biliyoruz.
Aristo (MÖ 384-322) bu cihazın optik prensibi hakkında ilk açıklamaları yapan kişi olmuştur.
İslam düşünür ve bilgini Abu Ali Al-Hasan Ibn al-Haitham (Batının tanıdığı adıyla Al-Hazen) bu cihazın çalışma prensibini tam olarak açıkladı ve karanlık oda içindeki bir duvar üzerinde dışarıdaki fenerlerin görüntülerinden oluşan bir de gösteri düzenledi.
Ve bu sisteme Arapça “Al-Bayt al-Muthlim “, “Karanlık Oda” dedi.
1490 yılında Leonardo Da Vinci’nin not defterlerinde bununla ilgili çizim ve açıklamalara
rastlıyoruz.
16. yüzyılda cihaza konveks merceklerin ve aynaların ilavesi ile görüntü kalitesi daha da geliştirildi.
“Camera Obscura” terimini ilk kullanan kişi 17. yüzyılın büyük Astronomu Alman Johannes Kepler olmuştur.
“Camera Obscura” tarih boyunca iki yönde gelişme gösterdi;
- Bir oda olarak eğitim ve eğlence amacıyla kullanıldı. Özellikle turistik yörelerde yüksek bir binadaki büyük bir oda karartılarak geniş bir yüzey (duvar) üzerinde dönen merceklerden geçen ışınların oluşturduğu çevre manzaraları izlendi.
- Küçük bir kutu olarak ressamlara çizimlerinde yardımcı olan bir araç olarak kullanıldı.
- Bu küçük kutu 19.yüzyılın başlarından itibaren fotografik denemelerde yerini almaya başladı.